Examples of using Alâkalı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom ile alâkalı.
Benim de burada gördüğüm sizin hikâyeniz…-… para çalmakla alâkalı değil.
C paragrafıyla mı alâkalı?
Parayla alâkalı bir şey. Neyden?
Oh,'' alâkalı''. Kesinlikle şov dünyası o zaman.
Seninle alâkalı.
Anlamıyor musun? Bu, hiçbir zaman seni öldürmekle alâkalı değildi!
Oradan oraya gönderilip durdum, şimdi bunun nesi tıbbi olarak alâkalı?
Terörle alâkalı.
Başka bir davayla alâkalı olabilir.
Bu… bu seninle alâkalı bir durum.
Ülkemizle alâkalı.
Oh,'' alâkalı.
Hepsi insan ve hayvan anormallikleriyle alâkalı.
Hepimiz bunun savaşı kazanmaya çalışmakla alâkalı olduğunu biliyoruz.
Gerçekle alâkalı.
Bu olayın her şeyi kızımla alâkalı.
Hepsi insan ve hayvan anormallikleriyle alâkalı.
Babanın ölümüyle alâkalı.
Hepsi insan ve hayvan anormallikleriyle alâkalı.