ALDATMACASI in English translation

shuffle
karıştır
aldatmacası
karması
sürüyün
karışık
bir shuffle
scam
aldatmaca
dümen
dolandırıcılığı
sahtekarlık
numarasını
üçkağıt
dalavereyi
dolabı
trick
numara
hile
tuzak
hüner
aldatmaca
kandırmak
oyunu
the illusion
illüzyon
yanılsama
hayalini
bir ilüzyon
yanılgısını
aldatmacası
the deceit
yalan
düzenbazlık
hile
aldatmacası
aldatmayı
deception
aldatmaca
hile
yalan
dalavere
aldatma
kandırmaca
düzenbazlığı

Examples of using Aldatmacası in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Mezuniyet aldatmacası durumu.- Ne?
It's graduation goggles.
Mezuniyet aldatmacası durumuna güven olmaz diyorum.
The point is, you can't trust graduation goggles.
Mezuniyet aldatmacası durumu.
It's graduation goggles.
Gençlik aldatmacası.
The fallacy of youth.
Buna yüzyılın, hatta belki de binyılın aldatmacası deniyor.
It's being called the hoax of the century, or maybe the millennium.
Bu eski bir okul aldatmacası.
That old-school trickery.
Güvenlik dediklerinde yardım aldatmacası diyeceğiz.
They say"safety net, we're gonna say"welfare cheat.
ben bunun bir Cumhuriyetçi aldatmacası olduğunu düşündüm ve kapatma komutunu engelledim.
I assumed it was a Republic trick and prevented the shutdown command.
O kadar keskin ki duvarlardan görebiliyorum… ve erkeklerin aldatmacası. Vücudum zayıf, ama gözlerim keskin.
My body's feeble, but my eyes are sharp- so sharp that I can see through walls… and the deceit of men.
en büyük kusuru veya aldatmacası… büyük
greatest sin or deception of television great,
O kadar keskin ki duvarlardan görebiliyorum… ve erkeklerin aldatmacası. Vücudum zayıf.
My body's feeble, so sharp that I can see through walls… and the deceit of men.
Hold Em masalarda hile aldatmaca çalıştırmak için Ficelli 02 casinolar yasaklandı.
Ficelli was banned from the casinos in'02 for running a collusion scam at Hold'Em tables.
Aldatmacayı bu yapacak!
That ought to do the trick!
Bunun bir çeşit aldatmaca olup olmadığını merak ediyorum.
I wonder whether or not this is some sort of scam.
Eğer bir aldatmaca değilse çapa ben olurum.
Unless it's not a trick. I will be the anchor.
Bu pilates aldatmacasına karşıydım ama.
I was against this whole pilates scam, but… Meh.
Ayrıca… bir ceset olmadan, Kansas City Aldatmacasını anlayamazsın.
Besides… you can't have a Kansas City Shuffle without a body.
Başka aldatmaca?
Another trick?
Şimdi ahem… Küçük… aldatmaca.- Çocuklardan uzak durun!
Little… scam.- Get off kids!- Now, ahem!
Bunun yanısıra… bir ceset olmadan Kansas City Aldatmacasını anlayamazsın.
Besides, you can't have a Kansas City Shuffle without a body.
Results: 51, Time: 0.0396

Top dictionary queries

Turkish - English