ALEYHLERINE in English translation

against
karşı
aleyhine
karşı karşıya
against them
onlara karşı
onlara
aleyhlerine
üzerlerine

Examples of using Aleyhlerine in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
derileri, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şahidlik ettiler.
their skins bear witness against them concerning what they have been doing.
Emrimiz gelince, kaynaklar kaynayıp taşınca her çeşit( evcil hayvanı) ve aleyhlerine hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni al.
And when Our decree comes to pass, and the oven boils over, load into it two pairs of every kind, together with your family, except those of them against whom the word has already been pronounced.
böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler?
they will bear witness against themselves that they were disbelievers?
kaynaklar kaynayıp taşınca her çeşit( evcil hayvanı) ve aleyhlerine hüküm verilmiş olanların dışındaki aileni al.
the oven gushes water, take onboard a pair from every kind and your family, except him against whom the decision has already been passed.
bulduğunuz yerde öldürün. İşte onların aleyhlerine size apaçık ferman verdik.
come forward with a peace proposal nor desist from harming you, apprehend and slay them wherever you find them, for We have given you full control over them.
böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler.
they will bear witness against themselves that they were unbelievers.
böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler.
will bear witness against themselves that they were unbelievers.
böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler.
will bear witness against themselves that they were disbelievers.
böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler.
they shall bear witness against themselves that they were unbelievers.
böylece inkarcı olduklarına kendi aleyhlerine şahidlik ederler.
fled;" and bear witness against themselves for being infidels.
35i aleyhte ve 161i de çekimser oy kullanmıştır.
35 voted against and 161 abstained.
Onu yapmada aleyhte karar verdim.
I decided against doing that.
Jennifer Bannister aleyhlerinde dava açıp… kocasının implantını almaya hak kazandı.
Jennifer Bannister won the lawsuit against them… and claimed her husband's implant.
Bu aleyhe olabilir.
It could be against.
İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik.
These: against them We have given you a clear warranty.
Peki benim aleyhimde elinde bir dava olacağını düşünüyor musunuz?
But do you think she will have a case against me?
Katil, aleyhine kullanılmasın diye kendi dosyasını almış gibi duruyor.
We figure the killer took his or her own so that it couldn't be used against them.
Bu sebeple, Rabbimizin sözü aleyhimizde gerçekleşti. şüphesiz azabı tadacağız.
So our Lord's Word is realised against us; we are tasting it.
Müvekkilinin ailesinden aldığın bilgiyi aleyhinde kullanmak gibi mi?
You mean, the information like using your client's family against them?
Benim aleyhimde dua ediyorsun; tuhaf bir eş ve tuhaf bir annesin.
You're an unnatural wife and an unnatural mother, praying against me.
Results: 76, Time: 0.0486

Top dictionary queries

Turkish - English