ALKIŞLA in English translation

clap
alkış
belsoğukluğu
alkışla
çırp
bel soğukluğu
ellerini
çarpın
applaud
alkış
alkışlamak
takdir ediyorum
alkışlayan
with the applause
alkışlarla
alkışla

Examples of using Alkışla in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sonra yavaşça ayağa kalk ve alkışla. Seyirciler arasına tezahürat yapacak çok insan yerleştirdik.
We line up lots of people in the audience to whoop, then you slowly rise to your feet and clap.
Sonra yavaşça ayağa kalk ve alkışla. Seyirciler arasına tezahürat yapacak çok insan yerleştirdik.
Then you slowly rise to your feet and clap. We line up lots of people in the audience to whoop.
Yani, başka biri kazanırsa, Onlar için alkışla, Seni alkışlamalarını istediğin gibi kazananı alkışlamalısın..
So if someone else wins, clap for them, as you would want them to clap for you.
Hobilerim arasında yolculuklarda uslu durmak,… şarkılara alkışla eşlik etmek ve diyabet bulunuyor.
Announcer My hobbies include-[ Ned's Voice] Being quiet during trips, clapping with songs, and diabetes.
Ve alkışlayın!
And clap!
Herkes alkışlasın!
Everybody clap!
Bu herifler alkışlamak zorunda, buna para verdim.
These guys have to clap, I pay them.
Herkes alkışlasın!
Clap, everyone!
Herkes alkışlasın. yapıyor.
Everybody clap. She's doing.
Her seferinde alkışlamak zorunda değilsiniz. Evet!
Yeah! You, you don't have to clap every time!
Her seferinde alkışlamak zorunda değilsiniz. Ama çok sağolun.
You don't have to clap every time, but thanks very much.
Her seferinde alkışlamak zorunda değilsiniz. Evet!
You don't have to clap every time. Yeah!
Her seferinde alkışlamak zorunda değilsiniz. Ama teşekkürler.
You don't have to clap every time, but thanks very much.
Alkışlayın. ama biliyorum mutlu değilsiniz.
Clap. But I know you aren't happy.
Eller alkışlasın, ayaklar tepinsin,
Clap your hands, stomp your feet,
Ne kadar kötüyse o kadar alkışlıyorlar.
The worse it is, the more they clap.
Herkes onu alkışlasın.
So, everybody clap for her.
Kendinizi alkışlayın.
Clap for yourselves.
Alkışlayın ve selamlayın, alkışlayın ve selamlayın!
You clap and salute, clap and salute!
Selam ve alkışlayın!
Salute and clap!
Results: 54, Time: 0.0271

Top dictionary queries

Turkish - English