ALMIŞTIK in English translation

we took
alıyoruz
alırız
alıp
götürüyoruz
götüreceğiz
alırsak
alır
götürürüz
kabul ediyoruz
aldığımız
we got
alıyoruz
alırız
var
alırsak
aldık
alacağız
elimizde
anladık
ulaşana
gittiğimiz
we bought
alırız
alıyoruz
satın
aldığımız
kazandırmalıyız
biz alacağız
biz ısmarlıyoruz
we had
var
sahip
biz de
beri
elimizde
olduğunu
zorundayız
aldık
yaptık
we received
alıyoruz
aldığımız
we have
var
sahip
biz de
beri
elimizde
olduğunu
zorundayız
aldık
yaptık
we get
alıyoruz
alırız
var
alırsak
aldık
alacağız
elimizde
anladık
ulaşana
gittiğimiz
we did hire
picked up
al
alıp
almam
topla
kaldır
alacağım
açsana
açmasına
kap

Examples of using Almıştık in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Köpekleri yavruyken almıştık.
We had the dogs as puppies.
Geçen ay Parkashoffun Martin Shepard tarafından öldürüldüğüne dair bilgi almıştık.
Last month, we received intel that Parkashoff was assassinated by Martin Shepard.
Evi o yılın baharında almıştık. Mmm.
We bought the house in the spring of that year, Mmm.
Karım ve ben bir kompartıman almıştık.
My wife and I, we have a compartment and.
Tabi ki ama iş almıştık!
Of course, obviously, but we had jobs booked!
Orman bekçilerinin dağ sınırında bir ceset bulduklarına dair bir rapor almıştık.
We received a report earlier: a body found by a forest ranger on a mountain pass.
Evet. Bunları Bond Streetten almıştık, hatırlıyor musun?
Yeah. Do you remember when we bought these on Bond Street?
Üç üyesini yakın takibe almıştık.
We have been monitoring three of the members closely.
Bir elmas hırsızlığını rapor almıştık.
We had a report of a diamond stolen.
Kızıl Dinamo! Saldırı gördüğünüze dair raporlar almıştık.
Red guardian: Crimson dynamo! We received reports you were attacked.
Radyomuzu 60lı yıllarda Tokyo Olimpiyatları için almıştık.
We bought a radio in the sixties for the Tokyo Olympics.
Üç üyesini yakın takibe almıştık.
We have been monitoring three members closely.
Ama İspanyolca 102 yi beraber almıştık.
But we had Spanish 102 together.
Anne, bu çantayı yedi yaşımdayken almıştık, hatırlıyor musun?
Mom, we bought this bag when I was seven, remember?
Karım ve ben bir kompartıman almıştık.
My wife and i, we have a compartment.
Bu pizzayı geçen hafta almıştık.
We had this pizza a week ago.
Değildi. O tüfeği rehabilitasyona gittiği gün almıştık.
We bought that shotgun the day he went to rehab, He's not suicidal.
Biyoloji dersini beraber almıştık.
We had biology together.
Craigi evlat edindiğimiz yıl almıştık. Yani 92de.
We bought the year we adopted Craig, so that would be'92.
Evet! Ben aslında… Aynı dersi almıştık. Biz.
Yes! I actually… We had a class. We..
Results: 445, Time: 0.0378

Top dictionary queries

Turkish - English