Examples of using Altı dakika in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Altı dakika erken geldi.
He's six minutes early.Sen ölmüştün. Altı dakika ölü kaldığımı söylediler.
They said I must have been dead for 6 minutes.Altı dakika sürdü. Geri dönüyorlar.
That was six minutes. Coming back.Ama ölüm saati altı dakika önce değilse, deneyim patladı.
But unless time of death was six minutes ago, my experiment Eckart altı dakika uzaklıktadır.
Eckart is six minutes out.Altı dakika. Galiba ben virüsü durdurabilirim.
I think I can stop the virus. 6 minutes.O arabada sıkıştığımda altı dakika su altında kalmıştım.
O arabada sıkıştığımda altı dakika su altında kalmıştım.
When I was stuck in the car, I was underwater for six minutes.O arabada sıkıştığımda altı dakika su altında kalmıştım.
I was under water for six minutes. When I was stuck in the car.O arabada sıkıştığımda altı dakika su altında kalmıştım.
I was underwater for six minutes. When I was stuck in the car.Altı dakika.
About six minutes.Planın altı dakika ilerisindeyiz.
We're six minutes ahead of schedule.Programımızın altı dakika ilerisindeyiz.
We're six minutes ahead of schedule.Programımızın altı dakika gerisindeyiz!
We're six minutes behind schedule!Yaklaşık altı dakika önce, tabiki senin zamanında.
Approximately 6 minutes ago, your timeframe of course.Pekala. Altı dakika on saniye.
That's six minutes, ten. All right.Maç, altı dakika 47 saniye sürdü.
The length of the game was six minutes and 47 seconds.Altı dakika oldu.
It"s been six minutes.yayına altı dakika var.
we are now at six minutes to broadcast.BBC Londra 94.9 Saat beşi altı dakika geçiyor.
BBC London 94.9. It's six minutes past five.
