Examples of using Altımızdaki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aynı zamanda altımızdaki tünellerin kaçışımız için daha ileri kazılmasını istiyorum,
Altımızdaki Cehennem Ağzının bize yolladığı mistik enerjiyle… İnsanlar Marcieyi görünmez olarak algıladı ve o da öyle oldu.
Eğer bizim altımızdaki tüm gruplar, bize karşı saniyeler içinde parçalanırız. güç birliği yapma fırsatı kolluyorlarsa.
Altımızdaki kilerde bulunan 2.000 dev kimyasal bataryanın gücünü salmak üzereyim.
Oradaydık, buzdan, dümdüz bir dağın yamacına tutunmuşken, altımızdaki vadiden yukarı doğru alevler dalga dalga yükseliyordu.
Altımızdaki bunca tünel… kafamıza doğrultulan silahları… susturmak niyetiyle kazıldı.
Sağınızdaki kırmızı nesnelere klistrons denir ve 20 fit altımızdaki elektron demetini hızlandırmak için güç sağlar.
Plaka tektoniği hakkındaki derslerden en büyüğü her şeyin değişimin bir objesi olduğudur. Altımızdaki toprak bile.
Eskimoların alkışladığı gibi, sıcaklığımız… dağın zirvesinde altımızdaki karı eritiyor.
sıcaklığımız… dağın zirvesinde altımızdaki karı eritiyor.
Bu öncü araştırma sayesinde tüm dünyadaki bilim insanları 5 km altımızdaki sıra dışı jeolojik sistemler üzerine çalışmalar yürütebiliyor.
Zataranın hala o miğferin altında bir yerde olduğunu biliyoruz.
Kolunun altında gördüğüm şirin şey de ne?
Eiffel Kulesinin altında yediğin nedir?
Şehrin yarısı karanlık altında ve hiç kimse nedenini bilmiyor.
Kız arkadaşımla altında külotla ne yapıyordunuz?
O karanlığın, karanlık kabuğunun altında ne yatıyor?- Karatavuk.
Aynasızlar masanın altını kontrol etmediği için şanslısın Zach Amca.
Aynasızlar masanın altını kontrol etmediği için şanslısın Zach Amca.
Bizlerin, en altta,… aynı olduğumuzu iddia ediyor.