Examples of using Ama daha kötüsü in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama daha kötüsü, cinler özgür iradelerini fark ettiler,
Çünkü sen benim ortağımsın Ama daha kötüsü, öleceğin gerçeği ve, teknik olarak,
Ama daha kötüsü, sen korktukça gözlerinin önünde haraç toplamaya devam edecek.
Hikâyeler sadece, sahte yılan aldatmacası işte… ama daha kötüsü çünkü yılanlar gerçektir en azından.
Ama daha kötüsü, sen korktukça gözlerinin önünde… haraç toplamaya devam edecek.
Çok kötü bir adamdı ama daha kötüsü benim içimdeki kötülüğü de ortaya çıkarmıştı.
Az önce aradı… sinsice zevk alıyordu ama daha kötüsü bizim ona tuzak kurmamızı anladığı için bizi gerçekten cezalandırmak istiyor.
Ama daha kötüsü bunu kendime ben yaptım. Bu yüzden yolumu bulmam gerek.
Ama daha kötüsü.
Ama daha kötüsü de olabilirdi.
Evet, ama daha kötüsü.
Ama daha kötüsü de olabilirdi.
Ama daha kötüsü ne olurdu biliyor musun?
Ama daha kötüsü olabilirdi.
Doğru, ama daha kötüsü olamaz; değil mi?
Ama daha kötüsü var.
Ama daha kötüsü var.
Teklifinin güzel olmadığını söylemiyorum ama daha kötüsü de… olabilir.
Evet, eminim vardır. Ama daha kötüsü de olabilirdi.
Jacinta çok büyük acılar çekti ama daha kötüsü de olabilirdi.