Examples of using Ama korku in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
gelebilecek tehlikelere karşı hazır bekletir, ama korku ise bir şeyleri olduğundan daha kötü halde hayal etmene sebep olur.
Herkes korkuyor. Biliyorum, ama korku Al gibi garip insanlara bir şey yapıyor.
Onu korkutmak istemem ama korku genellikle bir perinin kullanılmayan güçlerini canlandırır.
Kara Bolt, Dünyaya dönünce insanlarla savaşa girebileceğimizden korkuyor… ama korku, kararlarımızı yönlendiren duygu olmamalı. Belki.
Ama korku koşulları benim aleyhimde. Çiftlik hayatını bir kez olsun denemeyi çok istedim.
Çiftlik hayatını bir kez olsun denemeyi çok istedim… ama korku koşulları benim aleyhimde.
Çiftlik hayatını bir kez olsun denemeyi çok istedim… ama korku koşulları benim aleyhimde.
Korkuyoruz… ama korku ulusumuzu yok olmaktan kurtaracak… önlemler için kamuoyu desteğini sağlayacaksa ben bu korkunun baş savunucusu olurum.
Ama korku ve panik yayılınca köleler tabanları yağlarlar, üstelik bilirler ki yakalandıklarında ölüm cezasına çarptırılabilirler.
Hiçbir boksör, ringe tamamen korkusuzca çıkmaz ama korku her iyi, makul atletin iyi bir dostudur.
Ama korku, Brian Torresin… başına gelenlerin, size de olabileceği olmamalı.
Ama korkuyu bana borçlu değilsin.
Ama korkuyu yenmek mümkün değil.
Binlerce kutu vardı ama korkudan hepsini elimde tutamadım.
Herkes bunun farkında ama korkuları onları ele veriyor.
Bir kahraman korkusuz olmaz. Ama korkunun onu durdurmasına izin vermez.
Korkutuyor tabii. Ama korkudan ölmezsin değil mi?
Ama Korkuluk onların kurtarılmasını istemiyor.
Ama korkudan ölmezsin değil mi?
başarısızlık bir opsiyondur, ama KORKU opsiyon değildir.