ANALIZ ETMEK IÇIN in English translation

• to analyze
• for analysis
• to analyse

Examples of using Analiz etmek için in Turkish and their translations into English

Bana verdiğin kağıdı analiz etmek için… uyanık kaldığına bahse girerim.
Bet you stayed up analysing that stock you gave me.

Fikri olan?- Analiz etmek için fotoğraflara ihtiyacımız var.
We will have to take pictures." Then we will analyze.

Fikri olan?- Analiz etmek için fotoğraflara ihtiyacımız var.
Then we will analyze. We will have to take pictures.

Parçacıkları analiz etmek için sensörlerimiz var.
We have some sensors that will analyze the particulate.

Analiz etmek için de bana ihtiyacın var.
And you need me to analyze it.

Analiz etmek için. Risherın çok zayıf güvenliği olduğunu kanıtlamak için..
To analyze it… to prove that Risher has shabby security.

Analiz etmek için biraz eve götürüyoruz.
We're taking some home to be analysed.

Gaz kromatografisi buharlaşmış bile olsa maddeleri ayırıp analiz etmek için kullanılır.
Gas chromatography is used to separate and analyze compounds that can be vaporized.

Model, düşük teklifli toplu inşaat tekliflerini analiz etmek için kullanılmış olsa
While his model was used to analyze the low-bid lump-sum construction bids,

Aynı zamanda, veri düğümünü analiz etmek için yanımda bir tane yetişkin Dronu Voyagera götürmeliyim.
I also need to take an adult drone and a datanode back to Voyager for analysis.

Bu hataları analiz etmek için tahmini algoritmalar kullanıp hangi frekansta itme kuvveti bulabileceğimize bakabilir misin?
Can you use those predictive algorithms to analyze those failures and then prioritize which frequencies have the best chance of producing thrust?

Puppet Master hakkındaki tüm suç bilgilerini ve suç eğilimlerini analiz etmek için Dr. Willis ile bir proje takımı kurduk.
We formed a project team around Dr. Willis to analyze all data on the Puppet Master's criminal tendencies and behavior patterns.

Bir Avrupa resmi oluşturmak, olgunun ve tepkilerin durumunu ve gelişimini analiz etmek için kullanılırlar;
They are used to build a European picture, to analyse the situation and the evolution of the phenomenon and responses;

Biyomekanik, mühendislikle bağlantılıdır, çünkü biyolojik sistemleri analiz etmek için genellikle mühendislik bilimlerinden yararlanılır.
Biomechanics is closely related to engineering, because it often uses traditional engineering sciences to analyze biological systems.

Benim gibi insanları yapılarını sürdürmek için bir yol bulmak amacıyla… örüntüleri analiz etmek için kullandılar.
Find a way for them to sustain their structure. They used people like me to analyze the patterns.

Çeşitli kurumlara talep gönderdiler o kaplarda tam olarak ne tutulduğunu analiz etmek için.
They sent requests to various institutions to analyze what exactly had been held in those containers.

Kukla Efendisinin tüm suç eğilimli… ve benzer davranış gösteren verilerini analiz etmek için… Dr. Willis etrafında bir proje takımı oluşturduk.
We formed a project team around Dr. Willis… to analyze all data on the Puppet Master's… criminal tendencies and behavior patterns.

spektrometre verilerini analiz etmek için zaman gerekiyordu.
time was needed to analyze the spectrometry data.

Sonuçlar tuhaftı, analiz etmek için bir saatimi harcadım, ve bilin bakalım ne buldum?
There was something odd about the results, so I spent a full hour analyzing them, and what did I discover?

Analiz etmek için daha çok erken. Fakat yeni bir hayatın başlangıcı için olağanüstü bir umut.
It's too soon to analyze it, but it's a fantastic hope.