Examples of using Anlasınlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Jüriye anlatın ki anlasınlar, taktığınız zincirler
Tabii tabii ama önce klibi izlesinler ki neyden bahsettiğimizi anlasınlar.
Hep birlikte düşünüp anlasınlar ki, Bütün bunları RABbin eli yapmış,
Bunu görmelerine izin verilmeli ki,… bundan, onlara artık bir zarar gelemeyeceğini anlasınlar.
kimin patron olduğunu anlasınlar. Ne zaman onları avlasak.
Suçluları bulursan, Kırmızı Ceketli şefe götür anlasınlar ki Big Chief sözünü tutar
İşte bu yüzden bu sene Noel ağaçlarının altına dedelerinden hediye alamadıklarını anlasınlar.
Dolayısıyla biz, burada yaşayanlar, yolu kapatmaya karar verdik, ki günlük yaşamımız ne durumda anlasınlar.
Bunu görmelerine izin verilmeli ki,… bundan, onlara artık bir zarar gelemeyeceğini anlasınlar.
Bunu görmelerine izin verilmeli ki,… bundan, onlara artık bir zarar gelemeyeceğini anlasınlar.
türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
âyetleri nasıl tekrarlıyor, türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
âyetlerimizi nasıl inceden inceye açıklıyoruz ki, onlar iyice anlasınlar.
Bak, âyetleri nasıl tekrarlıyor, türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.
türlü türlü ifade ediyoruz ki onları anlasınlar. 17,68-69; 67.