Examples of using Anlatmak için sabırsızlanıyorum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ward a anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Hepsini Trudy Beekmana anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Hepsini Trudy Beekmana anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Senin hakkında her şeyi anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Gerisini sana yüz yüze anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Bu harika. Peder Justine anlatmak için sabırsızlanıyorum!
Tellman McCabee bunu anlatmak için sabırsızlanıyorum.
FBKnin burada yaptığı şaklabanlıkları anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Ben Piper anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Ahbap bunu herkese anlatmak için sabırsızlanıyorum.
NZT adında bir hapı arayan kaçağı nasıl vurduğumu anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Taşıtsız bir yaşam formunun ilk doğrudan IDH uçuşu bunu bütün tanıdıklarıma anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Takumi ve Albaya anlatmak için sabırsızlanıyorum. İki düşündüğüm şey ise.
Gün içinde ne olursa olsun hep…'' Bunu Jamieye anlatmak için sabırsızlanıyorum.'' diye düşünüyorum.
Jessie karakteriyle ne yapacağımı sana anlatmak için sabırsızlanıyorum. Benim'' Lez Kızlar'' yorumumda.
Memur Armstrong size bu evlilikle ilgili her şeyi anlatmak için sabırsızlanıyorum, kelepçeniz var, değil mi?
O kadın dünyaya kocasının pantolonuna sahip olamadığını anlatmak için sabırsızlanıyor.
Evet, peki, psikiyatristine bunu anlatman için sabırsızlanıyorum!
Eve gidip Tommye anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Ben de sana anlatmak için sabırsızlanıyorum.