ANLAYIŞLA KARŞILARIM in English translation

Examples of using Anlayışla karşılarım in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Gelmek istemeyen olursa, anlayışla karşılarım.
Anybody who doesn't want to come I will understand.
Eğer yapamazsan anlayışla karşılarım.
I will understand if you can't.
Gidip Louis ile çalışmak istersen anlayışla karşılarım.
If you want to go back to work for Louis, I will understand.
Eğer etmezseniz, anlayışla karşılarım.
If not, I understand.
Çok tuhaf gelmeye başlarsa söyle. Anlayışla karşılarım.
If this gets too weird, just tell me. I will understand.
Bir başka avukat tutmak isterseniz, bunu anlayışla karşılarım.
I will understand if you would rather have another lawyer.
Yorgunsan bunu anlayışla karşılarım.
I understand if you are tired.
Beni düşünme. Anlayışla karşılarım.
Don't worry about me. I will understand.
Beni kovmak istiyorsanız bunu tamamen anlayışla karşılarım.
If you want to fire me, I would understand completely.
Ve, John, seni tekrar göremezsem… anlayışla karşılarım.
I will understand. And, John, if I don't see you again.
Eğer… sen bekleyemezsen, bunu yapamazsan… anlayışla karşılarım.
If you can't be true… if you can't wait… I will understand.
Eğer… sen bekleyemezsen, bunu yapamazsan… anlayışla karşılarım.
If you can't wait… I will understand. If you can't be true.
Eğer beni terk edersen anlayışla karşılarım.
I would understand if you left me.
Pekâlâ, gitmek istersen seni anlayışla karşılarım.
All right, well, if you want to leave, I will understand.
Seni burada tutan ne? Seni anlayışla karşılarım.
What's to keep you here? I understand.
Evet. Bee, benden nefret ediyorsan bunu anlayışla karşılarım.
Yeah. Bee, if you hate me, I understand.
Bak, eğer kararın olumsuz olursa bunu anlayışla karşılarım.
Look, if you decide not to, I will understand.
Bunu yapmak istemezsen, anlayışla karşılarım.
If you don't wanna do this, I will understand.
Bak şimdi bu işi yapmak istemezsen anlayışla karşılarım ama onu hepimizden çok daha iyi tanıyorsun.
Look… I understand if you don't want to do this… but you know him better than anybody else.
Annenin öğrenmesini istemiyor olabilirsin ve anlayışla karşılarım bunu, ama o gece ne olduğunu öğrenmem gerek Norman.
Because I… Maybe you don't want your mother to know, and I understand that, but I have to know what happened that night, Norman.
Results: 90, Time: 0.0208

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English