Examples of using Anne ve babamız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Unutma, anne ve babamız hakkında konuşma.
Anne ve babamız hakkında böyle konuşmamız doğru değil.
Jane, anne ve babamız da bu olayların göbeğinde.
Anne ve babamız gidince, fahişelerimiz için tüm ev bize kalacak.
Anne ve babamız Atom bombasında öldüler.
Anne ve babamız öldükten sonra farklı akrabalara gönderildik.
Anne ve babamız boşanacaklar mı?
Anne ve babamız nerde?
Anne ve babamız öldükten sonra sadece biz kaldık.
Neyse ki anne ve babamız, anılarındayken.
Anne ve babamız.
Bak, biliyorum anne ve babamız ilişkiyi kesmemizi söyledi,
Anne ve babamız soyumuzun İskoçyaya kadar izini sürüp 12
böylelikle daha erken biterdi, anne ve babamız sarayda güvende olurdu.
Bilmiyoruz çünkü anne ve babamız böyle bir durumda nasıl hayatta kalacağımızı bize öğretmedi.
Anne ve babamız öldüğünde, o tekerleği karnına iki lokma girsin sırtın pek olsun diye satmak zorunda kaldım.
Zamanında törende olsaydım… daha erken başlayabilirdi, böylelikle daha erken biterdi, anne ve babamız sarayda güvende olurdu.
Anne ve babamız seni yatılı okula göndermeleri yüzünden ayrılacaklar, biliyorsun değil mi?
Anne ve babamız… Onlar anne baba değildi,
Bizler, banliyö çocuklarıydık. Anne ve babamız ile birlikte sıradan, önü kırmızı tuğlalı kapısı vitray camlı bir evde yaşıyorduk.