ANNE VE BABANIZ in English translation

your parents
aile
sizin ana
senin ebeveynin
annenizin babanızın
mom and dad
annem ve babam
mommy and daddy
annen ve baban
anneciğin ve babacığın kemik yapıları ve
mother and father
annem ve babam
annemle babam daima size göz kulak olacağıma ve

Examples of using Anne ve babanız in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Anne ve babanız Rus mu?
Anne ve babanız Fransız mıydı?
Burada biz senin anne ve babanız.
While you're here. We're your mommy and daddy.
Burada biz senin anne ve babanız.
We're your mommy and daddy while you're here.
Komşu kadınlar bana dediler ki anne ve babanız sık sık yaklaşık 50 çocuğun barındığı Jahye Yetimhanesini ziyaret ederlermiş.
The neighborhood ladies told me that your parents often visited Jahye Orphanage, where about fifty kids live.
Temizlik yapacaksınız, biraz daha fazla çabalayacaksınız… anne ve babanız için her tarafı şık hale getireceksiniz?
You gonna clean up, you gonna put a little extra effort in, make it all spiffy for mom and pa?
Arkadaşlarınız, öğretmenleriniz sevgili anne ve babanız dürtülerini o kadar bastırmış olmasalardı şu an evinizde olabilirdiniz.
And if your friends and your teachers and good ol' Mom and Dad hadn't been so repressed, you might just
Anne ve Baba Snook bu duruma çok içerledi
Mum and Dad Snook took umbrage
Anne ve babasının bir arada olması onu iyileştirmiştir belki.
It can help to have mother and father together.
Anne ve babamızı bulucam.
I'm gonna find Mom and Dad.
Anne ve babamızı kaybedeli neredeyse 1 yıl oluyor.
It's been almost a year since we lost Mom and Dad.
Annanın anne ve babası, beni sevmiyorlar.
Anna's mother and father, they don't like me.
Sizlere anne ve babam için hazırladığım bir videoyu göstermek istiyorum.
I would like to show you all a video I made for Mom and Dad.
Yani, anne ve babam bana gerçekten iyi yaptığınızı söyler.
So, Mom and Dad tell me you're doing really well.
Henüz büyük kaçış işini anne ve babama söylemediğim için.
I haven't really told mom and dad yet about the whole"great escape" thing.
Bizim anne ve babamız vardı.
We had Mom and Dad.
Her neyse, anne ve baba oldular.
Anyway, they became Mum and Dad.
Anne ve babası onay verecek kadar kalmış?
Mom and Dad stayed just long enough to give consent?
Anne ve babası.
Mom and Dad.
Sıradan anne ve babalar.
Ordinary moms and dads.
Results: 43, Time: 0.0484

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English