ARINDIRICI in English translation

cleansing
arındır
temizle
temizlik
detoksu
purifying
arıtmak
arındır
temizle
saflaştıracak
temize çıkarır
tertemiz kılsın
temiz
cathartic
katartik
arındırıcı
rahatlatıcı
rahatlayıcıydı
katarsis

Examples of using Arındırıcı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
o tarz şeylerle. Duş? Evet, arındırıcı olması gerekiyordu.
and… Bath? Yeah, it was supposed to be cleansing.
Fakat şimdi her ikinizde… ateşin arındırıcı gücünün… kandırılamayacağını göreceksiniz.
But I think that you both shall see… the cleansing power of fire… cannot be reasoned with.
toksin arındırıcı püreni başka bir yerde yapar mısın?
green, toxic-removing smoothie someplace else?
Ve arındırıcı.
And cleansing!
Ben arındırıcı içiyorum.
I'm on the cleanse.
Arındırıcı, semptom giderici.
Purifying, symptom relief.
Görkemli arındırıcı ateş!
Glorious cleansing fire!
Ve de arındırıcı!
And cleansing!
Garip bir şekilde arındırıcı.
It's oddly cleansing.
Ve arındırıcı. Çok güzeldi!
It was beautiful! And cleansing!
Derin ve arındırıcı bir nefes.
It's a deep, cleansing breath.
Biraz da arındırıcı alev. Tamamdır.
A little purifying flame. Okay.
Hayır, bu ruhsal olarak arındırıcı.
No, it's spiritually cleansing.
Arındırıcı bir nefes al ve odaklan.
Take a deep cleansing breath and focus.
Derin, arındırıcı bir nefes alıp söylüyoruz.
A deep cleansing breath, And we take.
Derin, arındırıcı bir nefes alıp söylüyoruz.
And we take a deep cleansing breath.
Derin, arındırıcı bir nefes alıp söylüyoruz.
A deep cleansing breath.
Ya da bir arındırıcı tarafından çıkarılırsın.
Or they're extracted by a deprogrammer.
Arındırıcı bir etkisi vardır. Diğer taraftan kaybetmeninse.
Has a kind of purifying effect. losing, on the other hand.
Arındırıcı bir etkisi vardır. Diğer taraftan kaybetmeninse.
Losing, on the other hand, has a kind of purifying effect.
Results: 5521, Time: 0.0276

Top dictionary queries

Turkish - English