ARAÇLA in English translation

vehicle
araç
aracı
araba
taşıt
araca
bir aracın
driving
sürücü
sürüş
bir sürüş
sür
arabayla
kullan
diski
sürün
götür
sürerim
vehicular
araç
taşıtla
arabayla
trafikte
kazayla
car
araba
araç
aracı
otomobil
oto
drove
sürücü
sürüş
bir sürüş
sür
arabayla
kullan
diski
sürün
götür
sürerim
vehicles
araç
aracı
araba
taşıt
araca
bir aracın

Examples of using Araçla in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bizi araçla hastaneye götürdüler.
They drove us to the hospital.
Cindy Roberts, araçla adam öldürme davasında suçsuz bulundu.
Cindy Roberts found innocent of vehicular manslaughter.
Beyefendi, bu araçla daha fazla seyahat edemezsiniz.
Sir, you can no longer operate this vehicle.
Grayson 6 numaralı araçla önde gidiyor.
Grayson pulling ahead in the 6 car.
Tom araçla yavaşça tepeye çıktı.
Tom drove slowly up the hill.
Fazla yok. Araçla adam öldürmeden mahkum edilmiş.
He was convicted of vehicular manslaughter.- Not much.
Yedek araçla götürüp getirecek. En iyi adamlarımdan biri sizi koruma için.
One of my best men to drive you and a backup vehicle for protection.
İşte Steve Grayson, 6 numaralı araçla 1 numaralı virajda.
Here's Steve Grayson, Car Number 6, into Turn 1.
Fadıl araçla Danianın evine gitti.
Fadil drove to Dania's home.
Fazla yok. Araçla adam öldürmeden mahkum edilmiş.
Not much. He was convicted of vehicular manslaughter.
Mary o araçla ilgili her türlü bilgi için ödül broşürleri hazırlıyor.
Mary's making reward fliers for any info on that vehicle.
Servis yolundan tek araçla geliyorlar.
One car from the service road. They're coming.
Leyla geceleyin araçla ayrıldı.
Layla drove off into the night.
Araçla adam öldürme olur.
It would be vehicular manslaughter.
Motorlu araçla çarpışma sonucu oluşan kafadaki künt uçlu cisim travması.
Blunt force trauma to the head following a motor vehicle collision.
Servis yolundan tek araçla geliyorlar.
They're coming. One car from the service road.
Leyla şehir merkezindeki bir bankaya araçla yirmi dakikada gitti.
Layla drove twenty minutes to a bank downtown.
Araçla adam öldürmekten yargılanmış ama suçsuz bulunmuş.
And found not guilty. Charged with vehicular manslaughter.
En azından bu araçla değil.
At least not with that vehicle.
Sami sadece Leylayı aramak için araçla Kahireden İskenderiyeye gitti.
Sami drove from Cairo to Alexandria just looking for Layla.
Results: 166, Time: 0.0297

Top dictionary queries

Turkish - English