ARABASINA in English translation

car
araba
araç
aracı
otomobil
oto
cart
araba
sepeti
truck
kamyon
aracı
tır
araç
araba
carriage
araba
vagon
fayton
taşıma
puseti
ride
araba
binmek
gezinti
araç
sürüş
bir sürüş
yolculuk
sür
gezisi
git
buggy
arabası
böcek
faytonu
vehicle
araç
aracı
araba
taşıt
araca
bir aracın
wagon
vagon
araba
yük
steyşın
trolley
tramvay
arabayı
troleybüse
servis masası

Examples of using Arabasına in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kaç kere telefona bakmaya gittim ve bu bebek arabasına çarptım.
How many times I went to answer the phone… and crashed into that baby buggy.
Pete, şu ağacı Bay Andersonın arabasına götür.
Pete, take that tree to Mr. Anderson's truck.
Üç hafta sonra da babamın arabasına'' Pis Türkler'' yazdı birileri.
And three weeks later someone had painted'filthy Turk' on my father's van.
Barbaranın yeni arabasına bakın. Merhaba kızlar.
Check out Barbara's new ride. Hey, girls.
Leonun arabasına dönerken izleri bu dalla sildi.
Dusted his prints with it back to leo's vehicle.
Odamdaki çantaların Lord Narcissenin arabasına gitmesi gerekiyor.
The bags from my chambers should go to Lord Narcisse's carriage.
Şimdi anlat bakalım. Bernsteinın arabasına ne oldu?
Will you tell me now what happened to Bernstein's wagon?
Normal bir gaz şirketi arabasına benziyormuş.
He said it looked like a regular Gas Company truck.
Bu bile bir plaj arabasına benzemiyor.
That doesn't even look like a beach buggy.
Tabii onu çocuk tacizcisi arabasına kadar takip edersen verirdi falan.
If you were willing to follow him back to his child molester van or whatever.
Uçakta içki arabasına erişimi olan 5 eleman vardı.
There were five crew members on board that would have had access to the beverage trolley.
Barbaranın yeni arabasına bakın. Merhaba kızlar.
Hey, girls. Check out Barbara's new ride.
Bay harper, kızınızın arabasına göz attım.
Mr. Harper, I looked at your daughter's vehicle.
Hayır, hayır, Olivianın arabasına paganların saldırdığına inanmak için.
No. No, I have reason to believe That olivia's carriage.
Yani itfaiye arabasına atladın?
So you hopped on the fire wagon?
Uçakta içki arabasına erişimi olan 5 uçuş görevlisi bulunuyordu.
There were five crew members on board that would have had access to the beverage trolley.
Demek ki biri onu arabasına aldı.
Someone had to give her a ride.
Şu at arabasına bakın.
Look at the horse drawn carriage.
Anlaşılan taksicimiz dün gece arabasına yanlış adamı almış.
Seems like our cabbie gave the wrong guy a ride last night.
Balkabağını yolcu arabasına çevirmeyi.
Turn the pumpkin into a carriage.
Results: 1643, Time: 0.0364

Top dictionary queries

Turkish - English