Examples of using Aramızı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Lütfen… -Sırf aramızı bozmak için onu öldürebilir.
Lütfen… -Sırf aramızı bozmak için onu öldürebilir.
Geçmisle aramızı ayırmak için her seyi yaptı.
Aramızı sen ayarladın.
New Capricanın aramızı düzeltmek için bir fırsat olduğunu sanmıştım.
Aramızı bozmaya çalışıyor o kadın.
Bu film aramızı düzeltecek.
Belki de, bizim aramızı bozmaya çalışıyordur.
Seksi bir makyaj aramızı düzeltmez?
Bebek sahibi olmak aramızı düzeltmeyecek.
Acaba bu… bilemiyorum… aramızı bozar mı?
Yapabileceği herşeyi yapıyordu. Bennett aramızı düzeltmek için.
Yapabileceği herşeyi yapıyordu. Bennett aramızı düzeltmek için.
Aslında, bu mektubun aramızı düzeltmesi lazım.
Sadece, söyle bana aramızı düzeltmek için ne yapabilirim?
Allah aramızı bulur,( yahut: Allah bizi bir araya toplar), dönüş Onadır.
Geçmişi tekrar yazıp aramızı düzeltmeyi denedim, fakat onun yerine, geleceği mahvederek sonuçlandırdım.
Aramızı düzeltme konusunda ciddiysen… Georginayla arandaki gerilimi görmezden gelemezsin.
Bu aramızı düzeltmek için değildi. Sadece basit bir pişmanlık jesti ama o bunu elinin tersiyle itti.
Sayın Kongre Üyesi, aramızı düzeltmek için ne gerekiyorsa yaparım… fakat Dobeyi aday yapmak herkesin zararına olur.