BETWEEN in Turkish translation

[bi'twiːn]
[bi'twiːn]
arasında
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way
arasındaki
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way
aralarında
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way
aramızda
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way

Examples of using Between in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Keith. Yeah. Why was it so weird between you two?
Aranız neden böyle garip?- Keith. Evet?
Keith. Yeah. Why was it so weird between you two?
Keith. Evet. Aranız neden böyle garip?
Why was it so weird between you two? Keith. Yeah?
Keith. Evet. Aranız neden böyle garip?
So I can try to fix things between us, maybe between Joe and Iris, too.
Aramızı düzeltmeye çalışırım belki Irisle Joenun arasını da düzeltebiliriz.
Between you and me, isn't that a little tough on the old pride?
Aramız eski bir gurur yüzünden biraz sert?
I'm in between classes, so where is it?
İki ders arasındayım, neredeler?
This has always been solid, right? Between me and you?
Aramız her zaman sağlamdı değil mi?
I'm between three airports and hell.
Üç havaalanı ve cehennemin arasındayım.
I'm between loads.
Boş. Yükleme arasındayım.
I am heading south on Trinity between 6th and 7th.
Trinitynin güneyinde 6. ve 7. caddenin arasındayım.
We did not create the heaven and the earth and everything between them in vain.
Hem o göğü, yeri ve aralarındakileri biz boşuna yaratmadık.
Personally, I'm in between relationships right now.
Kişisel olarak ben şu an iki ilişki arasındayım.
That and it's tough to get between you and a sausage, so.
Hem o yüzden, hem de sosisle senin arana girmek oldukça zor.
Because I'm between her and the bullet.
Çünkü kız ile mermi arasındayım.
The butler and the chauffeur were fighting… and I had to get between them.
Kâhya ve şoför kavga ediyordu… ben de araya girmek zorunda kaldım.
We did not create the heaven and the earth and everything between them in vain.
Göğü, yeri ve aralarındakileri boş yere yaratmadık.
Did Audrey get in the middle of an argument between you and Grayson?
Audrey, sen Graysonla tartışırken araya falan mı girdi?
I'm between clubs.
Şu anda iki kulüp arasındayım.
A husband, children and a two-yard thick wall between everything else.
Bir koca, çocuklar ve diğer her şeyle arana iki metre kalınlığında bir duvar.
the earth and whatever is between them in vain.
yeri ve aralarındakileri biz boşuna yaratmadık.
Results: 38321, Time: 0.1314

Top dictionary queries

English - Turkish