ARARSAK in English translation

we call
çağırıyoruz
diyoruz
aramamız
biz buna
adı
ararsak
adlandırdığımız
sesleniyoruz
çağırmamız
bizim deyimimizle
to search
aramak
araştırmak
bulmak
ararım
arama yapmak
aranmasını
we seek
arıyoruz
istiyoruz
ararsak
sığındık

Examples of using Ararsak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bilmiyorum. Eğer onu ararsak anneni çağırır mısın?
If we called it would we get your mother? I don't know?
Polisi ararsak, kasaba bu işe karışır, birimizin başına kötü bir şey gelir.
If we call the police something bad will happen to one of us.
Ayrıca, ararsak yemek için gizlice dışarı çıktığımızı öğrenirler.
Besides, they will know we snuck out to get food.
Onları ararsak, yardım edebilirler.
We can call them.
Eğer polisi ararsak, bizi suçlarlar.
If you call the cops, they're going to blame us.
Eğer polisi ararsak, bizi suçlarlar.
If you call the cops… they're gonna blame us.
Gerek yok, Onu ararsak gelecektir.
No need, she will come if we call her.
Önce biz ararsak olmayacak.
We will call them first.
Eğer onları ararsak.
We make those calls and.
Haskell ve Tinayı buralarda ararsak, bulamayız.
We won't find her or Haskell, not looking here.
Ilk o olur Polisi ararsak.
If we call the police now who do you think.
Peki ya… ya biz doğru olmayan şeyleri ararsak?
What if we look for things that are wrong?
Ve göl bekçilerini ararsak sıçtık demektir.
And if I call lake patrol, we're totally screwed.
Beni dinle, eğer polisi ararsak, bizi suçlarlar.
They're gonna blame us. If you call the cops.
Eğer ezik, underground, 90ların demode hip-hop gruplarından ararsak, sana geliriz.
If we seedy hiphop band search, we come to you.
Tony, Dünya Sağlık Örgütünü ararsak, basına, tifüs salgınına ClearBecin neden olduğunu açıklamış kadar oluruz.
Tony, if we call in the WHO, that's like sending out a press release saying that ClearBec caused the typhus outbreak.
Bill haklı. Polisi ararsak, kasaba bu işe karışır, birimizin başına kötü bir şey gelir. Belki hepimizin.
Bill's right if we call the police, get the town involved… something bad's gonna happen to one of us, may be all of us.
Hayır, eğer ararsak onları kafadan çatlak olmadığımıza ikna etmek yarım saat sürer.
No, if we call them, it will take a half hour to convince them that we're not crackpots.
Polisi ararsak, kasaba bu işe karışır, birimizin başına kötü bir şey gelir.
Something bad's going to happen to one of us. If we call the police, get the town involved.
Bill haklı. Polisi ararsak, kasaba bu işe karışır, birimizin başına kötü bir şey gelir.
If we call the police something bad will happen to one of us. BiII's right.
Results: 95, Time: 0.0404

Top dictionary queries

Turkish - English