ARTIK HIÇ in English translation

any more
artık
daha fazla
başka
artik
daha var mı
daha fazla bir şey
no more
artık
daha fazla
fazla
başka yok
artik
more
dahası yok
no longer
artık
fazla
artik
kalmadı
ever been
hiç kimsenin hayatı kusursuz değildir
hiç olmayacak
hiçe sayan tavırlarınızı görmek dünyadaki son erkek siz olsanız
at all anymore
artık
now more than ever
şimdi daha
artık hiç olmadığı
daha sık birlik olmalıyız ama şimdi
artık , her zamankinden daha
şu andan başlayarak lider olman her zamankinden daha fazla
daha çok ihtiyacı olacak şimdi

Examples of using Artık hiç in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Beni dinle. Artık hiç içmeyeceğim.
I--i ain't gonna drink no more. Listen to me.
Ve artık hiç eğlenceli değil. Bu kadar saçmalık yeter.
And I don't find this funny any more.
sonra artık hiç ağlamadılar.
that they cry no more.
Ve artık hiç eğlenceli değil. Bu kadar saçmalık yeter.
I don't find this funny any more. And.
Artık hiç arkadaşım yok.
I don't even have any more friends.
Artık hiç kimse beni göremez. Hiç doğmadım.
No one can see me any more. I was never born.
Teyiz ve uzun saç artık hiç moda değil.
It's 1934 and long hair just isn't the style any more.
Sayın Başbakan, arkadaşınız Wilberforce artık hiç kâğıt oynamıyor.
Doesn't play cards any more. Prime Minister, your friend Wilberforce.
Johnny Rainbow mu? Artık hiç kimseye güvenilmiyor.
Johnny Rainbow? You can't trust anybody any more.
Bu kadar saçmalık yeter, ve artık hiç eğlenceli değil.
I don't find this funny any more. And.
Bu kadar saçmalık yeter, ve artık hiç eğlenceli değil.
And I don't find this funny any more.
Sayın Başbakan, arkadaşınız Wilberforce artık hiç kâğıt oynamıyor.
Prime Minister, your friend Wilberforce doesn't play cards any more.
Artık hiç kumar oynamayacağım.
I ain't gonna gamble no more.
Artık hiç kimse birlikte olamayacağımızı söylemeyecek.
And nobody's ever gonna tell us that we can't be together.
Artık hiç kimse için dağıtmıyorum.
I ain't dealing' for nobody, no more.
Ancak görüntüler artık hiç olmadığı kadar geç geliyor ve durum ciddi.
But the visions are coming more than ever as of late, and the situation is critical.
Artık hiç bir şey bizi durduramaz.
Ain't nothin gonna stop us now.
Artık hiç kimse onu tamir etmez.
Now, we can't get anybody to fix it.
İlişkimizde artık hiç….
Our relationship no longer has any.
Artık hiç şüphe kalmadı.
There is no longer any doubt.
Results: 98, Time: 0.0368

Artık hiç in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English