ASKERI in English translation

military
ordu
askerî
askeriyenin
soldier
asker
army
ordu
asker
martial
savaş
sıkıyönetim
dövüş
askeri
döğüş
uzakdoğu
troops
birlik
asker
bölük
troop
birlik
asker
bölük

Examples of using Askeri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sadece askeri takım.
Just a team of soldiers.
Tüm bu askeri yeşillerimiz battaniyelerimiz falan.
All our marine greens, Our blankets.
Askeri şok tabancası, hızlı şarj.
Military-grade taser, rapid recharge.
Ben askeri istihbaratta Tuğamiral rütbesindeyim… ve direk olarak Amiral Tolwyne rapor veriyorum.
I hold the rank of Commodore in naval intelligence… reporting directly to Admiral Tolwyn.
Askeri sağlıkçıymış. Afganistanda birçok şey yaşamış.
A combat medic, she saw a lot of action in Afghanistan.
Hayır. Bunun askeri bir silah olduğuna iddiaya girerim.
No, I'm betting it's military.
Olay yerindeki askeri araç, DiNozzo.
Marine vehicle was at the scene, DiNozzo.
Askeri aracın görüntüsü.
Footage of the Marine car.
Askeri ve politik olarak… Sandinistler tarafından yenildikten sonra,
Militarily and politically… defeated by the Sandinistas, Somoza flees to
Hiçbir surette askeri bir karşılık vermeyin.
Do not respond militarily under any circumstances.
Üstelik askeri rütbesi var. Yani güvenilir biri.
And he's ranked in the military, so he has an authoritative side.
Öyleyse Mills, askeri kavramı ile ilgili ne demek istemiş.
So, then, what did Mills mean by the concept of military.
Askeri toplum.
A militaristic society.
Askeri doktor bunun psikolojik olduğunu söylüyor.
The V.A. Doc says it's psychological.
Son iki askeri memurumu geri çevirdi.
She turned down my last two cadet officers.
Sizin otoritenizle askeri otoriteyi nasıl karşılaştırırsınız?
How does your authority compare with the military?
Askeri bir anlamı olamaz mı?
And she hasn't been part of the military at any point?
Bu Askeri Endüstri Grubu.
This is the military industrial complex.
Geçtiğimiz yıl askeri barakalarda yaşadığımı düşünürsek Bu cennette olmak gibi.
After living in cadet barracks for the past year, this is going to be paradise.
Askeri kapasitenin artırımı. Ve özel sektördeki dostlarımızla beraber.
Increasing the size of the military, and working with our friends in the private sector to start.
Results: 15003, Time: 0.034

Top dictionary queries

Turkish - English