Examples of using Atmosfere in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Atmosfere, ince bir kat cila, dendiğini duymuştuk.
Küçük bir casus robot atmosfere girip… soğuk gezegenin yüzeyine çarpar.
Atmosfere girdik.- Lanet olsun.
Atmosfere girdik.- Lanet olsun.
Atmosfere girdik.- Lanet olsun!
Atmosfere kadar Havanın temiz olduğu yere kadar.
Atmosfere karbondioksit salana kadar.
Atmosfere bıraktığımız şu sondalar… hâlâ fonksiyonel mi?
Atmosfere girmek mi?
Atmosfere uygun değil mi?
Oldukça açık. Atmosfere girerken telsiz bağlantısını kaybedeceğiz.
Oldukça açık. Atmosfere girerken telsiz bağlantısını kaybedeceğiz.
Oldukça açık. Atmosfere girerken telsiz bağlantısını kaybedeceğiz.
Oldukça açık. Atmosfere girerken telsiz bağlantısını kaybedeceğiz.
Yanardağlar atmosfere karbon dioksit salarlar… ve okyanuslar da bunu yavaşça emerler.
Ah, görünüşe göre tüm atmosfere süper şarj edilmiş partiküller gönderiyor.
Paneller atmosfere doğru ilerliyor.
Bu nesneler atmosfere girene kadar gözükmüyorlar.
Bu cisimler atmosfere girene kadar hiçbir şekilde fark edilmedi.
Lav kaynayarak, atmosfere buharlaşmış kaya olarak geri dönüyor.