Examples of using Atomlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Doktor Pym yerine bu şirketin yönetimini devraldığım zaman… hemen işe koyulup atomlar arasındaki mesafeyi değiştirirken… yoğunluğu ve gücü arttıran bir partikül araştırması başlattım.
Ve atomlar bir şey söylediğinde. Açık ara en iyi kısmı, ışık atomlara çarptığında.
Tespit edecek kadar hassaslar. Atomlar, vücudumun kütlesini yaklaşık bir metre mesafeden.
Atomlar sıkıca ezildiklerinde… aralarında boşluk kalmadığında… biriken devasa enerjinin bir şekilde boşalması gerekir.
Hayal etmek güç ama… vücudumuzdaki atomlar… milyarlarca yıl önce meydana gelen bir süpernova tarafından inşa edildi.
Atomlar sıkıca ezildiklerinde… aralarında boşluk kalmadığında… biriken devasa enerjinin bir şekilde boşalması gerekir.
Atomlar arasındaki çöküntüler bulutu ısıtır,
Yalnızca atomlar arasındaki alanı kaldırmakla kalmıyor… yerçekimi parçacıklarını ve karanlık maddeyi de çıkarıyor ki… bir nesneyi kocamanlaştıracağı zaman.
Yalnızca atomlar arasındaki alanı kaldırmakla kalmıyor… yerçekimi parçacıklarını ve karanlık maddeyi de çıkarıyor ki… bir nesneyi kocamanlaştıracağı zaman.
Güçleri… Yalnızca atomlar arasındaki alanı kaldırmakla kalmıyor… yerçekimi parçacıklarını ve karanlık maddeyi de çıkarıyor ki… bir nesneyi kocamanlaştıracağı zaman.
Atomlar çarpıştı.
Sadece atomlar.
Atomlar submikroskobiktirler.
Atomlar molekülleri.
Atomlar, evet.
Sabit atomlar taşınabilir.
Atomlar aynı boyuttadır.
Çünkü atomlar küçüktür.
Yoksayılan atomlar taşınabilir.
Atomlar birbirine karışıyor.