AVAM in English translation

common
ortak
yaygın
sıradan
genel
adi
sık
müşterek
olağan
bilindik
avam
plebeian
pleb
avam
commons
ortak
yaygın
sıradan
genel
adi
sık
müşterek
olağan
bilindik
avam
pleb
of
var
yerine
dolu
yüzünden
oluşan
dışında
dolayı
sayıda
tür
dolusu
by a commoner

Examples of using Avam in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Demek istediğim, siz Majestelerinin hayatının bu avam takımının peşinden giderek riske atılmayacak kadar değerli olduğudur.
I meant that Your Majesty's life is far too precious to be put at risk against such a common rabble.
Zengin ya da fakir, asil ya da avam eğer günah işlersek kefaretini ödemek zorundayız.
Rich or poor, noble or common, if we sin, we must atone.
bilgisi olan biz avam Amerikalılara ihtiyaçları var.
who have no manners but a lot of power and know-how.
Terbiyeden yoksun ama gücü ve bilgisi olan… biz avam Amerikalılara ihtiyaçları var.
Need us inferior Americans who got no manners… but a lot of power and know how and is killing them.
Avam kamarasının RIPA-18 yasa tasarısını oylama zamanı çok yaklaşırken… kimin ideolojisi üstün gelecek?
Whose ideology will really win out- With a Commons vote on RIPA-'18?
Şimdi hükümet danışmanı Peter Mayhewun soruşturulması için kurulan Seçilmiş Avam Komitesi ile görüşmenin bulunduğu Westminsterdan canlı yayındayız.
We're going live now to Westminster, where the Commons' Select Committee, set up to investigate, are interviewing senior government advisor Peter Mayhew.
Önümüzdeki salı Kral, meclis üyeleri… tüm Avam ve Lordlar Kamarası tamamen yok olacak.
All the Commons and the Lords will be utterly obliterated. On Tuesday next, the King, his councillors.
Önümüzdeki salı Kral, meclis üyeleri… tüm Avam ve Lordlar Kamarası tamamen yok olacak.
One Tuesday next, the King will be utterly obliterated. his councillors, all the commons and the lords.
meclis üyeleri… tüm Avam ve Lordlar Kamarası tamamen yok olacak.
the King, his councillors, all the Commons and the Lords will be utterly obliterated.
Babam eskiden bunun avam bir iş olduğunu düşünüyordu. Ama artık umursamıyor.
Papa used to say it's a job for a mob, but now, he doesn't mind.
Burada Avam ve Lordlar Kamarasının tüm üyelerinin yemin ettiklerine dair liste var.
Here are all the members of the Commons and the Lords who have sworn to take the oath.
Avam Kamarasına gittim,
I went to the House of Commons, got my car,
Pervasız belki, avam kesinlikle, ama bundan çok daha zeki olduğunu sanıyordum.
Reckless, maybe, trash, definitely, but I thought you were way smarter than this.
Böyle zamanlarda sıradan ve avam konularda yazmak cesaret ister özellikle de yiyecek ve iş gibi.
It takes courage, at such times, to write of low and ignoble matters such as food and work.
Magna Cartaya olan 900 yıldan fazla sadakatimizin sonucunda türettiğimiz haklarımız, bizimle avam idaresinin yaratacağı anarşinin arasında duran tek şeydir.
The rights that we have derived from over 900 years of fealty to the magna carta are the only things standing between us and the anarchy of mob rule.
adınız Cuma günü Avam Kamarasına iletilecek. Ne?!
your name will be released to the House of Commons on Friday!
hiç kimsenin avam doğmayacağı gibi.
no one is born a commoner.
Biraz avam.
She's a bit common.
Avam Kamarası.
The House of Commons.
Avam Kamarasına.
On the Houses of Commons.
Results: 397, Time: 0.0437

Top dictionary queries

Turkish - English