Examples of using Avlama in Turkish and their translations into English
{-}
- 
                        Colloquial
                    
- 
                        Ecclesiastic
                    
- 
                        Ecclesiastic
                    
- 
                        Computer
                    
- 
                        Programming
                    
O da? Ulusal Güvenlikin yeni anormal avlama bölümü.
Hizmetime karşılık tek istediğim bir tyrannosaurus avlama hakkı.
Çöpçülerle savaş, örümcek avlama.
Şimdi, korsan avlama zamanı.
Oh, her şey aynı-- çöpçülerle savaş, örümcek avlama.
Şimdi, şimdi, korsan avlama zamanı.
Ve kış aylarında ren geyiklerini avlama konusunda uzmanlaşmışlar.
Şimdi, şimdi, korsan avlama zamanı. Özgürüz!
Şimdi, şimdi, korsan avlama zamanı. Özgürüz!
Avcıyı avlama.
Şüpheli kurbanlarını kaçırma, avlama ve saklama işini hep ormanda yapıyor.
Sizin küçük vampir avlama çantanızda neler var?
Avlama denir buna. Ve.
Evet, siz avlama işini halledersiniz, biz de ateş falan hazırlarız.
Genç adamları avlama grubuna yönlendirin.
Ormanda lemur avlama konusunda uzmanlaşmış bir tür bile bulunuyor.
Çük avlama zamanı geldi.
Canavar Avlama Bürosu eski gücüne kavuşacak.
Kökü Fransız kürk avcılarının vizon avlama yöntemlerine kadar uzanır.
Yirmili yaşlardaki kadınları avlama eğilimi gösteriyor.