AYAK BILEKLERINDEN in English translation

Examples of using Ayak bileklerinden in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çünkü kanunen, onu ayak bileklerinden tutup sallamaya ve düşenlere bakmaya hakkım var.
Because legally, I am allowed to shake him by the ankles and see what falls out.
Çok karanlıktı, tam olarak göremedim. El ve ayak bileklerinden bir.
Wrists and ankles with a… She was tied at the It was too dark to see properly.
Aslında Angieyi ayak bileklerinden sürükleyerek bu şeye götürmek zorundayım galiba.
drag Angie to this thing Hey man, just one second. by her ankles.
Tabii'' hemencecik'' derken, Senin ayak bileklerinden.
I mean he gets to put your ankles.
İşte bu yüzden iki yıl önceki tek bir randevumuzdan hiç bahsetmedim. Tabii'' hemencecik'' derken, Senin ayak bileklerinden.
And of course, by write-off, I mean he gets to put your ankles… This is exactly why I didn't mention our one date over two years ago.
İşimiz bitince seni ayak bileklerinden tutup pis bir çöpmüşsün gibi kaldıracağım.
When we're done, I will grab you by the ankles and lift you up like a dirty garbage bag.
dizlerin hep dışarı çıkık duruyor, ayak bileklerinden bahsetmiyorum bile. Koordinasyondan tamamen yoksunsun, kolların
almost dislocated your knee, not to mention your ankles, there was a complete lack of coordination between your upper body
Onu ayak bileklerinden tutuyorum ve ben bıraktan sonra yere ne kadar zamanda düştüğüne bakıyorum.
I hold him up by the ankles and see how long it takes him to hit the ground after I let go.
Peki, Çaylak. Seni ayak bileklerinden yakalayıp, Franklinin laboratuvarının dekorasyonunu değiştirmeden önce defolup gitmen için bir şans vereceğim!
OK, newbie, I'm now going to give you an opportunity to get out of here before I grab you by your ankles and redecorate Franklyn's lab!
O fabrika müdürünü bulun. Onu daldırma teknelerinin üzerine ayak bileklerinden asın. Ve ondan, listedeki kızların yetersiz anlaşmalarını kabul ettirin.
Find that factory manager, hang him by his ankles over one of his dipping vats and have from him the roll of girls that refused to accept his scant settlement.
Tanıştıktan iki hafta sonra birini ayak bileklerinden tutup binanın tepesinden aşağıya sarkıttı, biliyor musun?
You know, two weeks after I met him, he hung a guy off of a building by his ankles?
O noktada nehir oldukça sığ idi… ama o bunu bilmiyordu çünkü ben onu ayak bileklerinden tutuyordum.
The river was shallow at that point… but he didn't know that'cause I had hold of his ankles.
Hey adamım, bir saniye. Aslında Angieyi ayak bileklerinden sürükleyerek bu şeye götürmek zorundayım galiba.
By her ankles, so hope… Hey man, just one second. I basically have to drag Angie to this thing.
Kesin ayak bileğinde zincir de vardır.
Bet she's got an ankle chain.
Ayak bileğinde kelebek dövmesi var mıydı?
Do these remains have a butterfly tattoo on the ankle?
Ayak bileğini kıracak, Daniel.
It will break your ankle, Daniel.
Ayak bileğini değil, Bonnie, ayakkabıyı.
Not the ankle, Bonnie. The shoe.
Ayak bileğim nanemolla, ve ne olduğu meçhul bir benim var.
A trick ankle, and a questionable mole.
Ayak bileğin iyi görünmüyor.
That ankle doesn't look so good.
Ayak bileğinde mavi bir dövmesi var.
We got a blue tattoo on the ankle.
Results: 52, Time: 0.0312

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English