BÖLDÜĞÜM IÇIN ÇOK ÜZGÜNÜM in English translation

i'm so sorry to interrupt
am so sorry to break up your
i'm terribly sorry to interrupt your

Examples of using Böldüğüm için çok üzgünüm in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Böldüğüm için çok üzgünüm.
Böldüğüm için çok üzgünüm.
I'm terribly sorry to interrupt.
Böldüğüm için çok üzgünüm.
I am so sorry about that.
Evet, böldüğüm için çok üzgünüm.
Yes, I'm so sorry… oh… about the interrupting.
Ama Walter seansını böldüğüm için çok üzgünüm.
But, Walter, I'm so sorry about interrupting your analysis before. Is it going okay?
Böldüğüm için çok üzgünüm… ama onları ne yapacağız?
But, what should we do about them? I'm terribly sorry to interrupt you.
Böldüğüm için çok üzgünüm ancak… bir fikrim var.
I have an idea. I am so sorry to interrupt, but I.
Böldüğüm için çok üzgünüm ancak ayakları çok acımış.
I don't mean to interrupt, but her feet are killing her.
Böldüğüm için çok üzgünüm… ancak ayakları çok acımış. Affedersiniz.
I don't mean to interrupt, but her feet are killing her. Excuse me.
Bay Başkan, görüşmenizi böldüğüm için çok üzgünüm… Onun mülakatını evde mi yapıyorsunuz?
Mr. Mayor, I am so terribly sorry to interrupt… he gets a home interview?
Böldüğüm için çok üzgünüm Lordum fakat Bayan Bartlett onu serbest bırakacak ifadeyi vermiş.
I'm ever so sorry to interrupt, my Lord, but Mrs Bartlett has given a statement that will clear him.
Bilmeniz gereken bir durum var. Böldüğüm için… çok üzgünüm ama.
But there's a situation you need to know about. I'm so sorry to interrupt.
Burada ikiniz ne tür bir ayin yapıyorsanız onu böldüğüm için çok üzgünüm ama sizin sihirli gezgin bıçağınızı kullanarak Mystic Fallsın sevgili kasabalılarını gezginlerden arındırmak istiyorum,
I'm so sorry I interrupted whatever weird ritual you two were doing, but I just want to de-passenger the great citizens of Mystic Falls using your magical traveler knife,
Sizi böldüğüm için de çok üzgünüm çocuklar.
Patron, böldüğüm için üzgünüm ama çok önemli.
Sir, sorry to interrupt, but it's very important.
Darius, böldüğüm için üzgünüm ama çok acil.
Sorry to interrupt, but it's urgent. Darius.
Böldüğüm için üzgünüm ama çok akılda kalıcı bir melodi.
Sorry to interrupt. It's a very catchy tune and all that.
Darius, böldüğüm için üzgünüm ama çok acil.
Darius. Sorry to interrupt, but it's urgent.
Darius, böldüğüm için üzgünüm ama çok acil.
Sorry to interrupt, but it's urgent. JILLIAN: Darius.
Yemeğinizi böldüğüm için çok üzgünüm, hepiniz çok şık görünümlüsünüz.
I'm so sorry to interrupt dinner, all of you looking so so presentable.
Results: 90, Time: 0.0321

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English