Examples of using Bütün alanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Da, Lincolndan okyanusa kadar bütün alanı bombalayacaklar.
Ama bütün alanı kaplıyor.
Evet, bütün alanı temizlemeye çalışıyorum.
Bütün alanı kontrol ettik.
Bütün alanı kullanın.
Dostum, bütün alanı dolaşmışız be.
Bir kaç fareyi yakalamak için bütün alanı ateşe vermek doğru mu?
Birkaç saatte bir devriyeler bütün alanı tarıyorlar.
Bu çizginin altındaki bütün alanı alacağız.
Tamam, devriyeye söyleyelim bütün alanı arasınlar.
dağılın ve bütün alanı tarayın.
Yetkililer bütün alanı kapadılar… ve şu an daha fazla bilgi vermiyorlar.
Soğuk Savaşın bitiminden beri bu bütün alanı deneme uçuşları için kullanıyorlar.
Gün Savaşı esnasında, İsrail Scopus Dağı etrafındaki bütün alanı ele geçirdi
Soğuk Savaşın bitiminden beri bu bütün alanı deneme uçuşları için kullanıyorlar.
Hem arkama bakmam gerekmezdi, hem de bütün alanı görmüş olurdum.
Ordu bütün alanı kordon altına aldı, halkın ve basının girmesine izin vermiyorlar.
Bütün alan.
O baz istasyonu bütün alana servis veriyor.
Bütün alan kontrolümüz altında.