BÜTÜN EŞYALARIMI in English translation

all my stuff
bütün eşyalarım
tüm eşyalarımı
her şey benim eşyalarım mi
her şeyim içindeydi
all my things

Examples of using Bütün eşyalarımı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ve dünyevi bütün eşyalarımı sana bağışlıyorum.
And with all my worldly goods I thee endow.
Bütün eşyalarımı topladın mı, Angie?- Harika görünüyorsun?
You look great. You got that stuff all packed Angle?
Harika görünüyorsun. Bütün eşyalarımı topladın mı, Angie?
You look great. You got that stuff all packed Angle?
Bütün eşyalarımı nereye koydun?
Where did you put all of my stuff?
Neden bütün eşyalarımı karıştırdın?
Why are you going through all my stuff?
Bütün eşyalarımı kaybettim.
Lost all my possessions.
Sana bağışlıyorum. Ve dünyevi bütün eşyalarımı.
And with all my worldly goods I do thee endow.
Sana bağışlıyorum. Ve dünyevi bütün eşyalarımı.
And with all my worldly goods I thee endow.
Pekala, sanırım şu an iyi olduğuna göre senin mekana gelip bütün eşyalarımı alsam iyi olacak.
Well, I guess I should swing by your place and pick up all my stuff now that you're okay.
ağlıyorum ve bütün eşyalarımı satıyorum.
that I'm selling off all my things.
Bilgisayarıma korkunç şeyler mi indirecek? Bütün eşyalarımı satacak mı ya da?
Is he gonna sell all my stuff, or… or download something horrible onto my computer?
evlenirsem… çoraplarımı, elbiselerimi, bütün eşyalarımı.
I will have enough tact… my clothes and all my things!
ama yine de bütün eşyalarımı bana vermediler.
they still won't release all my things.
Ama ev sahibim beni evden atıp bütün eşyalarımı zapt etmişken… nasıl konsantre olayım ki?
But how am I supposed to concentrate when my landlord is kicking me and all of my belongings to the curb?
bu arada bütün eşyalarımı aradılar. Kelepçe takıldı.
while they searched through all my stuff. Handcuffs and all that.
Bütün eşyalarım burada.
All my stuff is up here.
Fakat bütün eşyalarım orada.
But all my stuff is there.
Bütün eşyalarım sıralanmıştır.
All my things are in order.
Kedimin ve bütün eşyalarımın yanında.
With my cat. And all my stuff.
Ayrıca bütün eşyalarım da buradaydı.
And all my things are here.
Results: 52, Time: 0.0243

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English