Examples of using Bütün hava in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bizi Salernoda kurtarmaları için bütün hava kuvvetlerinin olaya dahil olması gerekmişti.
Bu sabah gelen haberlerle birlikte, Amerika içi bütün hava ulaşımları yasaklandı ve terör seviyesi kırmızıya yükseltildi. Milyonlarca amerikalı Los Angelesi terketmeye çalışıyor.
ve burda bütün hava ve kara kirliliğinin miktarı.
Bütün hava kuvvetlerinde uçmasına izin verilen sadece 25 zenci pilot olduğunu söylemişti.
Bütün hava resimleri ve keşif raporları gösteriyor ki defansif bir cephanelik var D de, ve belki.
Dünyadaki bütün hava kuvvetleri gelse bir fark yaratamazdı.
Dünyadaki bütün hava kuvvetleri gelse bir fark yaratamazdı. Önemli olan, Vietnam Halk Ordusunun direnerek savaşmış olmasaydı.
Bu alandaki bütün hava moleküllerini ve ışık parçacıklarını çıkarsanız,
Aang, Ateş Ulusu Avatarın Hava Gezgini olarak doğacağını biliyordu, bu yüzden bütün Hava Gezginlerini yok ettiler.
Sistem odadaki bütün havayı emecek.
İçindeki bütün havayı alıyor böylece daha uzun süre taze kalıyor.
Kes şunu. Bütün havayı sen alıyorsun.
Bütün havan bu.
Su basıncı, boş bir su hortumu içindeki bütün havayı roketin içine iter.
Merete, vakit doldu bu yüzden bütün havayı boşaltacağım.
Bütün havalı parti şeyleri aylar öncesinden rezerve edilmiş.
Bütün havalı çocuklar bunu yapıyor.
Bütün havacılar, hemen tahliye edin!
Bütün havayı değiştirdik.
Güneş bütün havayı yakıp tüketmişti.