Examples of using Büyüdünüz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
sen ve Eric yeterince büyüdünüz.
Sahada onunla birlikte mücadele ettiniz, birlikte büyüdünüz.
Sanırım artık size bunu söylemem için yeterince büyüdünüz.
Siz gençler, çok fazla seçenek ve olasılıkla büyüdünüz.
Yani, beraber büyüdünüz?
Yeterince büyüdünüz.
Kitanayla birlikte büyüdünüz.
Burda mı büyüdünüz?
Siz çocuklar artık büyüdünüz.
Biraz korkmak için çok mu büyüdünüz?
Orada mı büyüdünüz?
Siz ki, emniyet kemeri olmadan, sigara dumanı soluyarak büyüdünüz.
Siz karar vermek için yeterince büyüdünüz.
Ne? Ne çabuk büyüdünüz.
Ne? Ne çabuk büyüdünüz.
Bu bileşiği az miktarlarda… sindirerek büyüdünüz.
Siz… Sizler yapay hayat formlarısınız, bu test tüpünde büyüdünüz.
İkiniz de çok çabuk büyüdünüz.
Bak, sen ve kuzenlerinin yarısı benim yemeklerimle büyüdünüz.
Burada mı büyüdünüz?