BÜYÜK ŞEY in English translation

big thing
büyük bir şey
büyük olay
büyük şeyi
önemli bir şey
büyük birşey
kocaman şeyin
büyütülecek bir şey
koca şey
büyük iş
koca şeyi
great thing
harika bir şey
harika birşey
büyük şey
güzel şey
harika bir şeydi
en harika şey
en harika
en güzel
harika bir iş
greatest thing
harika bir şey
harika birşey
büyük şey
güzel şey
harika bir şeydi
en harika şey
en harika
en güzel
harika bir iş
biggest thing
büyük bir şey
büyük olay
büyük şeyi
önemli bir şey
büyük birşey
kocaman şeyin
büyütülecek bir şey
koca şey
büyük iş
koca şeyi
big things
büyük bir şey
büyük olay
büyük şeyi
önemli bir şey
büyük birşey
kocaman şeyin
büyütülecek bir şey
koca şey
büyük iş
koca şeyi
things big
büyük bir şey
büyük olay
büyük şeyi
önemli bir şey
büyük birşey
kocaman şeyin
büyütülecek bir şey
koca şey
büyük iş
koca şeyi
great things
harika bir şey
harika birşey
büyük şey
güzel şey
harika bir şeydi
en harika şey
en harika
en güzel
harika bir iş

Examples of using Büyük şey in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bir iki büyük şey alıyoruz.
We get one or 2 big things.
Rejimin inşa ettiği en büyük şey!
The greatest thing the regime ever built!
Muhtemelen bu kasabada olan en büyük şey.
Probably the biggest thing that's ever happened in this town.
Neden? -Hayatında yaptığın en büyük şey bu?
Greatest thing you have ever done, man. Why?
Max. Max ile evlendiğimden beri üç büyük şey öğrendim.
Max. I learned three big things since I married Max.
Neden? -Hayatında yaptığın en büyük şey bu.
Why?- The greatest thing you have ever done.
Evet bu büyük şey maymun kafası gibi görünüyordu?
And what about that huge thing That kind of looked like a monkey's head?
Hakkında öğrendiğimiz en büyük şey de, zekaya sahip olmasıydı.
Arguably the most significant thing we learned was that it had an intelligence.
Kazalar hakkında düşündüğüm büyük şey de var.
A big thing that I also think about is accidents.
Büyük şey gerçekleşiyor, beyler.
Ama yapacağın bu büyük şey… insanları ikna etmekle alakalı değil.
That you're going to do something great. But it's not about persuading people.
Ama yapacağın bu büyük şey… insanları ikna etmekle alakalı değil.
But it's not about persuading people that you're going to do something great.
Bu kadar büyük şey nedir?
What's the big deal?
Büyük şey değil.
It's no big thing.
Kendisinden daha büyük şey için yaşayacağı zaman.
Something greater than himself to live for.
O büyük şey.
The big thing.
Buraya epey büyük şey çıkardınız.
You got some pretty big stuff up here.
Bu büyük şey Pozitron Silahı mı?
That giant thing is the Positron Gun?
Bu şuana kadar yaptığınız en büyük şey.
It's the biggest thing you have ever done.
Bu şimdiye kadar gördüğümüz en büyük şey.
It's the biggest thing we have ever seen.
Results: 164, Time: 0.0513

Büyük şey in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English