Examples of using Büyük bir bölümünün in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu iki adam, dünyanın büyük bir bölümünü mahveder.
Büyük bir bölümünde vardım.
Görsel tanıma beyinin ön akımının* büyük bir bölümüne yayılır.
antik tarihin büyük bir bölümünü askerî tarih oluşturmaktadır.
Görsel tanıma… beyinin ön akımının* büyük bir bölümüne yayılır.
Hasat sezonunda çiftçiler günlerinin büyük bir bölümünü meyveleri elle toplayarak geçirirler.
Hayatımın büyük bir bölümünde kendimi böyle hissettim.
Adamımı ve yakıtımın büyük bir bölümünü kaybettim.
Paranın büyük bir bölümünü geri almak için bir numara buldum, fakat.
Hayatımın büyük bir bölümünü insanların izini arayarak harcadım.
Realar zamanlarının büyük bir bölümünü orman yüzeyinde yiyecek aramakla geçirir.
Savaşın büyük bir bölümünü masa başında geçirmiş. Harika.
Savaşın büyük bir bölümünü masa başında geçirmiş. Harika.
Hayatımın büyük bir bölümünü insanların izini sürerek geçirdim.
Hayatımın büyük bir bölümünde diplomat olarak çalıştım.
Zamanımızın büyük bir bölümünü harcadığımız yeri düşünün.
Sorunların büyük bir bölümünün kültürel olduğu bir olayın, diplomatik safhasına giriş yapıyoruz.
Koryum radyasyonu sızarsa Doğru Avrupanın büyük bir bölümünün toprak ve su rezervi kullanılamaz hale gelecek.
En dominant erkek, gelecek neslin büyük bir bölümünün babası olur
dolayısıyla Dumanın büyük bir bölümünün üzerinde kontrol sahibi olmuştu.