Examples of using Büyük güzel in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu atın büyük güzel gözleri var.
Büyük güzel bir kurabiyenin bütün pürüzleri gidereceğini söylerler.
Büyük güzel gözler ve hoş, çekici bir gülümseme.
Turnalar büyük güzel hayvanlardır.
Büyük Güzel Kadın.
Büyük güzel kadın.- Sağ.
Doğru. Büyük güzel kadın.
Büyük güzel kadın.- Sağ.
Doğru. Büyük güzel kadın.
Büyük güzel kadın. Doğru.
Büyük güzel kadın. Doğru.
Ve o büyük güzel bebek bizim boğa köpek balığımız.
Her şeyiyle ilgilendikleri büyük güzel bir odada.
Alışveriş merkezinden satın alabileceğin türden büyük güzel bir kurabiyenin?
Sosisli, soğanlı, biberli büyük güzel bir pizza.
Thunderbird Heightsda büyük güzel bir kilisen olmalı.
Benim büyük güzel adamım.
Evet, büyük güzel arabalar.
Noel büyük güzel bir anlaşma aslında.
Bu büyük güzel bir tanesi.