BAĞIŞLADIĞI in English translation

donated
bağış
bağışla
bağışlayacak
bağışlayabilirsiniz
pardoning
af
affedersiniz
affedin
afedersiniz
özür dilerim
kusura bakmayın
bağışla
bağışlanma
mağfirete

Examples of using Bağışladığı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Eşim mi? Evet, mahalle okuluna bağışladığı piyano büyük jestti?
Yes, donating a grand piano to a local school is a big deal. My wife?
ALLAHın insanlara bağışladığı bir rahmeti engelleyebilecek yoktur.
Whatever Allah grants to men of(His) mercy,
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama Amy Bennett bağışladığı iki bluzu kullanılmış elbiseler satan bir dükkanda bulduğunu söyledi.
Sighs I don't know how to say this, but this afternoon Amy Bennett found two tops she donated at a used clothing boutique.
Bu yeri zengin adama verdim çünkü, bağışladığı para ile… doğum öncesi bakım ünitesini yeniden açabilirim.
I gave it to the rich guy because with the money he's donating, I can reopen the prenatal unit.
Onu sevmiyor olabilirmişim çünkü. Ailesinin ona bağışladığı yüzü nasıl değiştirebildi?
Because I might dislike her… how could she change the face her parents gave her?
Tanrıya güveniyorum, O bana yaşam bağışladığı sürece ruhlarınız için yalvaracağım.
Trusting in the Lord, I shall beg for your souls"as long as He grants me life.
Tıpkı İsanın sizi bağışladığı gibi.
as God in Christ forgave you.
Bay Hongun cömertçe bağışladığı iki savaş uçağı şerefine.
Mr. Hong's generous donation of two fighter jets.
Son 19 yıldır her ay bin dolar bağışladığı… bir hayır kurumu bulduk.
For the past 19 years. We found a charity that he's been donating a thousand bucks a month to.
Son 19 yıldır her ay bin dolar bağışladığı… bir hayır kurumu bulduk.
We found a charity that he's been donating a thousand bucks a month to for the past 19 years.
Tanrımıza ve Efendimize dileklerimizi kabul etmesi ve bize bağışladığı herşey için dua edelim.
Let us thank Our Lord and Masterr for everything he has bestowed on us, accept our love.
Katzın bağışladığı 400den fazla yağlı boya, kolaj ve baskı çalışmalarının sergilendiği 10.000 feet2lik bir bölümü, sadece bu sanatçının eserlerine tahsis etti.
than 400 oil paintings, collages, and prints donated by the artist.
onun yurttaşlarına ve askerlerine bağışladığı para, hububat
lists Augustus' donations of money, land
World Vision International örgütünden 29 Ocak Salı günü yapılan açıklamada, örgütün Sırbistanın Rtari ve Kotraza kasabalarındaki ilk ve orta okullara 21 yeni bilgisayarla 25 yeni monitör bağışladığı bildirildi.
World Vision International said on Tuesday(January 29th) it has donated 21 new computers and 25 new monitors to primary and secondary schools in the Serbian villages of Rtari and Kotraza.
ortaokullarda ağ paylaşımı ve Çinin bağışladığı 5 bin 300 bilgisayarın kullanılması yoluyla 460 bilgisayar laboratuvarı kurulmasına
the use of 5,300 computers donated by China. A series of training programmes were conducted for 180 secondary school teachers,
Sonra sahibi onu üniversiteye bağışlamış.
When the owner donated it to the university.
Ve bütün mal varlığını hayır kurumuna bağışlamış.
And all assets donated to charity.
Bunları sabah birisi bağışlamış.
Somebody donated these this morning.
Hey, bir sürü hayat kurtaran bu hastane binasını kim bağışlamış?
Hey, who donated that hospital wing… that is saving so many lives?
Duyduğuma göre Jerry Bruckheimer, Cedar sağlık merkezine Mercin babası adına diyaliz makinesi bağışlamış.
Jerry Bruckheimer donated a dialysis machine to Cedars in Merc's father's name.
Results: 47, Time: 0.0307

Top dictionary queries

Turkish - English