Examples of using Başa çıkabilirsin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Başa çıkabilirsin.- Kesinlikle etmez.
Ve başa çıkabilirsin.
Sen dördümüzle de başa çıkabilirsin, hadi.
Zirveyle sen başa çıkabilirsin, değil mi?
sen güçlüsün. Başa çıkabilirsin.
Haftada bir geceyle başa çıkabilirsin bence.
FEMA, vatandaş ve hükümet kurallarıyla sen başa çıkabilirsin.
Belki sen bir başka gerginlikle daha kolayca başa çıkabilirsin.
Tabii, sen de başa çıkabilirsin Ray.
Sen güçlüsün ve başa çıkabilirsin.
Bunu yapabilirsin. Bununla başa çıkabilirsin.
Ama sen hapishane hayatıyla başa çıkabilirsin.
Olanlara ben de sizin kadar üzüldüm Leon. Ama bununla başa çıkabilirsin.
Evet, ibare virüsünden kurtuldun. Muhtemelen biraz pembe gözle başa çıkabilirsin.
Elbette başa çıkabilirsin.
Onunla başa çıkabilirsin.
Bununla başa çıkabilirsin.
Umarım bununla başa çıkabilirsin.
Bununla başa çıkabilirsin Mia.
O espresoyla başa çıkabilirsin.