Examples of using Başlıyormuş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne zaman başlıyormuş?
Ve daha yeni başlıyormuş.
Yarın o satış işine başlıyormuş.
Peki, yeniden mi başlıyormuş?
Ne zaman başlıyormuş?
Hayat kırkından sonra başlıyormuş.
Hayır. Antoinenin ailesi ekmeye başlıyormuş.
Kurban virüs bulaştıktan saniyeler sonra sarsılmaya başlıyormuş.
Her şey yeni başlıyormuş gibi geliyor.
Durduğun zaman başlıyormuş.
Dedi ki haftaya başlıyormuş. Evet.
Meyve ihracatına başlıyormuş.
Bir kitapta okumuştum, suçlular genelde hayvanları öldürerek başlıyormuş bu işlere.
Tomografi bir biyopsiye başlıyormuş.
Yani büyük bir miktarla başlıyormuş gibi görünüyorlar.
Buna göre, yaramaya başlıyormuş.
Panayır öbür gün başlıyormuş ve tekrar düşünmek için çok geç değil.
Altı dakika sonra beyin ölmeye başlıyormuş ve sonra… kapılar kapanıyormuş.
Altı dakika sonra beyin ölmeye başlıyormuş ve sonra… kapılar kapanıyormuş.
İnternette okuduğum habere göre beynine bakmazsan 50 yaşında körelmeye başlıyormuş.