Examples of using Başlamak üzeredir in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Riggs budur. utanç verici şeyler sadece başlamak üzeredir.
Utanç verici şeyler sadece başlamak üzeredir.
Aslında tam şu an başlamak üzeredir.
güneş tutulması başlamak üzeredir.
Britanya Savaşı ise başlamak üzeredir.
Hani şu rüya vardır ya, toplantı başlamak üzeredir ve kendine bakarsın ve don gömlek kaldığını fark edersin ya.
Havuç çubukları duruyor ve bence Cowboys/Patriots maçı başlamak üzeredir.
Erik liseden mezun olmuştur, kız arkadaşını kız arkadaşının eski erkek arkadaşına kaptırmıştır ve koleje başlamak üzeredir.
Londra Senfoni orkestrasıyla Beyler bayanlar… gecenin ana konseri başlamak üzeredir.
Erik liseden mezun olmuştur, kız arkadaşını kız arkadaşının eski erkek arkadaşına kaptırmıştır ve koleje başlamak üzeredir.
asıl test başlamak üzeredir.
Yeni bi işe başlamak üzereyim, masa başı.
Safha Bire başlamak üzereydi.
İnceleme uzmanları başlamak üzereydi ama Borch gelip bir şeyler yaptı.
Tarlayı ekmeye başlamak üzereydik. Yılın en yoğun zamanı.
Harekat başlamak üzereydi.
Kostümlü provaya başlamak üzereydik anne.
Yaz başlamak üzereydi, fakat hala üşüyordu insanlar.
O başlamak üzereydi.
Dünya yeniden başlamak üzere ve üstüne düşeni yapmalısın.