BAŞLANGICINDAKI in English translation

at the beginning
başta
en baştan
başında
başlangıçta
başla
en başından başla
ilk
beginning at the start
at the onset
başlangıcında

Examples of using Başlangıcındaki in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Savaşın başlangıcındaki bu felaket sayılabilecek kayıplar karşısında Kızıl Ordu hatırı sayılır şekilde zırhlı birlik kuruluşlarını küçülttü
In the initial period of the war, in the face of catastrophic losses, the Red Army drastically scaled down its armored formations, with the tank
Evrenin başlangıcındaki düşük entropi sorunun aksine bu konuda tam bir yanıtımız olmasa
Unlike the low entropy of the early universe, even though we don't know the answer for this, we at least have
evrenin içeriği hakkında, hem de evrenin başlangıcındaki özgün devinimlerle ilgili.
about how the universe started in its original motions.
Askeri liderlerce denenmiş ve… şehir devletlerinden bu yana… test edilmiş bir metot, Yunanistanın başlangıcındaki… düşmanlardan kurtulmak için Onları,
Military leaders since the city-states of early Greece… a more powerful enemy.
Başlangıçtan bu yana Sofieye ablalık yapıyordu.
She's been a big sister to Sofie since the beginning.
Yunan kayıtlarına göre Atlantis başlangıçtan itibaren uzaylılarla bağlantılı idi.
According to the ancient Greek texts, Atlantis was connected with extraterrestrials from the beginning.
Başlangıçtan beri duyuyor, görüyor ama hiç bir şey hissetmiyor.
She hears, sees, but doesn't feel anything… since the beginning.
Ve bizi başlangıçtan beri bir şekilde yönlendiren bu felsefeydi.
And that philosophy has sort of driven us since the beginning.
Başlangıçtan beri… sahte krallara karşı mızrağı korudum.
I have guarded the trident against false kings since the beginning.
Zamanın başlangıcından beri insanın insanı avlamasının sonucunda var olmadık mı?
Not the result of man preying on man? Is our existence from the dawn of time?
Çok yaşlıdır. Başlangıçtan beri bizimle birlikteydi.
She's very old. She's been with us since the beginning.
Başlangıçtan beri bizimle birlikteydi. Çok yaşlıdır.
She's very old. She's been with us since the beginning.
Başlangıçtan itibaren aşılmayacak sınırlar… çok net bir şekilde belirlenmeli.
So that the lines are not crossed. Everything should be made clear from the beginning.
Bütün belgeler. Başlangıçtan geçen haftaya kadar.
From the beginning all the way to last week. The entire paper trail.
Başlangıçta neden komada olduğu hakkında hala bir fikrimiz yok.
We still have no idea why he was in the coma to begin with.
Burası zamanın başlangıcından beri halkım için kutsaldır.
This place has been sacred to my people since the dawn of time.
Burası zamanın başlangıcından beri halkım için kutsaldır.
Since the dawn of time.- This place has been sacred to my people.
Burası zamanın başlangıcından beri halkım için kutsaldır.
This place has been sacred to my people since dawn of time.
Başlangıcı olduğunu hissediyorum. Bunun güzel bir dostluğun.
Of a beautiful friendship. I feel like this is the beginning.
Çünkü başlangıçta senin olmadığımı düşündün?
Because you thought I wasn't yours to begin with?
Results: 42, Time: 0.0265

Başlangıcındaki in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English