Examples of using Başlasanız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kazmaya başlasanız iyi olur.
Öyleyse başlasanız iyi olur.
Onlar yokken sin başlasanız nasıl olur?
Planlamaya başlasanız fena olmaz.
Ne olduğumuzu söylemeye başlasanız iyi edersiniz?
Kaptanınız için de kazanmaya başlasanız nasıl olur?
Yapacak çok işiniz var. Bu yüzden artık başlasanız iyi olur.
Tamam mı? Castian soygunuyla başlasanız iyi edersiniz?
Millet, toplanmaya başlasanız iyi olur.
Onun yokluğunda siz yine de başlasanız?
Ashland. Her ne oluyorsa… oradan başlasanız iyi edersiniz.
Artık paranız var, tekrar çalmaya başlasanız ya?
Eğer birşeyler planladıysanız erken başlasanız iyi olur.
Her neyse, kahvaltı on beş dakika içinde bitecek, başlasanız iyi edersiniz.
Bu gece uyumak istiyorsanız şimdiden yazmaya başlasanız iyi olur.
Düşünmeye başlasanız iyi olur buraya -nasıl geldi
Ve diyete başlasanız iyi olur,… çünkü hoşgörünüzü saklayacak yer de yok, bayanlar.
Ayrı yollara gidip, kimliğinizi değiştirseniz başka yerlerde yeni bir hayata başlasanız sizin için daha iyi olurdu.
Üzerinizi çıkarmaya başlasanız iyi edersiniz
görüş mesafesi kötü olacak. Yani yarın başlasanız iyi olabilir.