BABASINA KARŞI in English translation

against his father
babasına karşı

Examples of using Babasına karşı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Eminim o da asla bedelini ödemeden babasına karşı gelmemiştir.
I bet he ain't never disobeyed his daddy without paying the consequences.
Ve kendi çocuklarını parçalayıp yemişti. Babasına karşı kelimelerle anlatılamayacak bir şiddet suçu işlemiş.
He committed an unspeakable act of violence against his father, and devoured his own children.
Yani siz adamınızın adına her ne diyorsanız babasına karşı hiç kin gütmediğini mi söylüyorsunuz?
And do you think your man whatever you call him felt no hostility whatsoever toward his father?
Ryanın İngilizce öğretmeni olarak babasına karşı olumsuz duygular beslediğinden hiç şüphelendiniz mi?
As Ryan's english teacher, did you ever suspect he had negative feelings toward his father?
Nikiforos Grigoras, Eleninin daha sonra Palamite karşıtı gruba katılan kocasının babasına karşı muhtemel eylemelerinden babasını korumak için Konstantinopolise geri döndüğünü iddia eder.
Nicephorus Gregoras claims she later went to Constantinople to protect her father from possible actions by her husband, who had joined the anti-Palamite cause.
Eksik bilgeliğimden vereceğim ona çünkü Allah korusun Babasına karşı biraz saygısı olmalı.
I will impart my lack of wisdom'cause God forbid he should have any respect for his father.
Eğer hâlâ burada olsaydı ve Theeden nefret etseydi bile Nani kendi babasına karşı kışkırtmazdı!
And even if dad were still here and hates Thee he wouldn't manipulate Nan to hate her own father!
Ve ben bunu anlıyorum. Anne ve babasına karşı gelmek istemiyor.
And I can understand that. He doesn't want to do anything that's against his parents' will.
Baba oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne kızına karşı,
They will be divided, father against son, and son against father;
Çünkü Lord Lovatın Prens Charles adına savaşması için silah ve adam yollamasına ihtiyacımız var. Genç Simon babasına karşı gelir de Jamiein yanında yer alırsa bunu yapacağına inanıyoruz.
Because we need Lord Lovat to send his men and weapons to fight for Prince Charles, and we believe he might do this if young Simon stood up to him and took Jamie's side.
Babama karşı tanıklık edeceğim.
I will testify against my dad.
Kimsenin babanıza karşı garezi yok?
Nobody had a grudge against your father, no?
Neden babana karşı gelmek zorundasın?
Why would you have to go against your daddy?
Ve seni kendi babana karşı çevirmek istemem.
And I don't want to turn you against your father.
Bu, babana karşı kişisel bir intikam olarak gözükmemeli, Em.
This can't be perceived as a personal vendetta against your father, Em.
Çünkü babana karşı savaşıyor.
Because he fights against your father.
Çünkü babana karşı, savcılığın ilk tanığı benim.
Because I'm the first prosecution witness against your father.
Ama babana karşı açabileceğin bir dava yok.
But you haven't got a case against your father.
Babanıza karşı bir suçlama var mıydı?
No charges were brought against your father?
Herkes babana karşı Fransaya katıldığında ben neden yoktum?
When everybody else joined France against your father, why was I absent?
Results: 45, Time: 0.0279

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English