Examples of using Bakmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Her şey açıldıktan sonra etrafa bakmaya hazırız.
Ohhh bu küçük civcivi asla bulamayacağız bakmaya devam etmeliyiz.
Bir gün uyanmış ve vantilatöre bakmaya başlamış.
bu yüzden etrafa bakmaya başladım.
Karanlıkta oturup düşmanlarının resimlerine bakmaya saplantı derler.
Daha erken yeni bir yolculuk için bakmaya başlayabilirsiniz.
Daha erken yeni bir yolculuk için bakmaya başlayabilirsiniz.
Bir yer biliyorum. Bakmaya geleceklerdir.
Ve bilmiyorum. Ama bakmaya devam etmelisin.
Ona bakmaya bayılırdım.
Artık bakmaya hazır mısın?
Bayan Weaver, gelip bakmaya karar vermenize çok sevindim.
Bugün sana bakmaya oraya gittim.
Sadece bakmaya ne kadar zaman harcadın? Tüm inancınla?
Komşu bakmaya çalışıyor.
Seni eski kitaplara bakmaya götürdü mü?
Asla yerlere bakmaya gönüllü olmazsın sana teklif etmem gerekir.
Bakmaya devam et göreceksin.
Bence gözcü olmak bakmaya devam etmek demektir.
Sen etrafa bakmaya başlasan nasıl olur?