Examples of using Balçık in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Mancınık düzeneğini kurup balçık topları hazırlayın.
Üzerinde bir oyuk bulduk… ama içinde sadece balçık var.
Biraz da balçık.
sarı papatya ve balçık sürüyorum.
Üzerinde bir oyuk bulduk ama içinde sadece balçık var.
Sadece içine dolmuş balçık.
O zaman balçık şehrine gelin ve balçıklanın! .
Balçık kral çok yaşa!
Yolu l biz balçık için tüm hedeflerdir, görüyorum.
Sen balçık elektrik nasıl tepki verdiğini gördüm.
Eğer balçık konuşuyor denediniz mi?
Balçık, bağ üzerinde bodrum, besleme.
Tüm o balçık ve tel örgü resimleri.
Belediye Başkanı Balçık Nehrinde Boğuldu.
Böcekler ve balçık, benim mutlu olduğum yer burası.
Balçık ve korkunç hayvanların arasında suyun içinde yaşadım.
Nehirlerde balçık akan ve sokaklarda mutlu kadınların dolup taştığı yer.
Boğazındaki balçık ve ciğerlerinin durumu, şaftın üstünde öldürüldüğünü doğruluyor.
Doç. Dr. Burcu Balçık, Özyeğin Üniversitesi.
Balçık, önemli bir yaz turizmi merkezidir.