Examples of using Bana dokunamazsın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tamam, ahbap, bana dokunamazsın.
Okay, buddy, you can't touch me.O sahanın dışında bana dokunamazsın.
You can't touch me outside of the grounds.İznim olmadan bana dokunamazsın demedim mi?
I told you not to touch me without my permission?Ben sana dokunabilirim ama sen bana dokunamazsın. Tamam mı?
I can Sen bana dokunamazsın.
You can't touch me.Artık bana dokunamazsın.
Can't touch me anymore.Sen bana dokunamazsın! Kral özellikle emretmedikçe.
Unless the king specifically orders it… you cannot touch me.Sen bana dokunamazsın! Kral özellikle emretmedikçe.
You cannot touch me. Unless the king specifically orders it.Bana dokunamazsın seni iğrenç fahişe!
Kral özellikle emretmedikçe sen bana dokunamazsın!
Unless the king specifically orders it… you cannot touch me.Benimle tamamen ilgilenmediğin sürece, bana dokunamazsın, yavrum.
Don't touch me, baby, unless you gonna take it all the way.Hayır. Bana dokunamazsın.
Don't touch me! No.Bu yasak. Bana dokunamazsın.
Kralın kesin emirlerine göre… sen bana dokunamazsın.
Unless the king specifically orders it… you cannot touch me.Sen Kral özellikle emretmedikçe… bana dokunamazsın.
Unless the king specifically orders it… you cannot touch me.Yani sen… bana dokunamazsın.
So you can't touch me… ever.Evet, ben sana dokunabilirim ama, sen bana dokunamazsın.
Yeah. I can Sen bana dokunamazsın, tamam mı?
You don't touch me, all right?Asıl sen bana dokunamazsın!
Don't touch me!Bana dokunamazsın. Öyle mi?
You can't touch me.
