BENI KORKUTMAK IÇIN in English translation

to scare me
beni korkutmaya
beni ürkütmeye
beni korkudan
beni korkutarak
to frighten me
beni korkutmaya
to intimidate me
gözümü korkutmaya
beni korkutması mı
beni yıldırmaya
bana gözdağı mi
beni tehdit
to terrify me
beni korkutmak için
beni ürkütmeye

Examples of using Beni korkutmak için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Beni korkutmak için oldukça iyi bir iş yaptılar.
They did a pretty good job of scaring me.
Beni korkutmak için birden fazla yangın alarmına ihtiyacın var.
Well, it takes more than one fire alarm to scare me away.
Beni korkutmak için zehirlenmiş numarası yaptırttın.
That you staged her poisoning to terrorize me.
Beni korkutmak için daha fazlası gerekir.
Takes a lot more than that to scare me.
Bunları sadece beni korkutmak için söylüyorsun.
You're just saying all this to scare me off.
Umarım Mater bir yerlerde beni korkutmak için beklemiyordur çünkü cidden ödüm kopar.
I sure hope Mater isn't waiting around anywhere to scare me,'cause I will freak out.
Lütfen.- Evet. Beni korkutmak için kemik torbasından fazlası gerek.
Please. It takes more than a little bag of bones to scare me.- Yeah.
Daha iyilerini okursanız, bu insanların kullandığını fark edersiniz… beni korkutmak için gayet meşru bir sokak kazası.
A perfectly legitimate street accident just to frighten me. If you would read better ones you would realize these people are using.
Beni korkutmak için buradasınız… ve inanın ki ben kolayca korkutularak zengin olmadım.
You're here to intimidate me, and you can believe me that I didn't become a rich fellow by being easily intimidated..
Sanırım çoğu kez sadece beni korkutmak için.
I think, just to terrify me.
Şuraya yazıyorum adamım, bunları sen tezgahladıysan ve kuzenin… beni korkutmak için bir yerden üzerime atlayıverecekse onu… boylu boyuna yere sererim, ona göre.
If you set this up, and your he's gettin' knocked out flat on his ass, man. cousin comes jumpin out, tryin' to scare me.
Ya dışarıda biri beni takip ediyor… ya da daha kötüsü buradan biri evimin adresini vermiş… ve beni korkutmak için resimleri çekmiş.
Or even worse, someone here gave him my address and sent someone to take pictures to intimidate me.
Önce beni korkutmak için yapıyorsun sandım ama istemsiz bir hareket, değil mi?
Just trying to scare me, but it's involuntary, isn't it? I thought at first that you were,?
Artık beni korkutmak için bir tavuktan veya kol çatlaması riskinden daha büyük bir şey gerekecekti.
It would take more than a chicken or the threat of a fractured bone to scare me.
Artık beni korkutmak için bir tavuktan veya kol çatlaması riskinden daha büyük bir şey gerekecekti.
Or the threat of a fractured bone to scare me. It would take more than a chicken.
Ama işte acil serviste iki yıl boyunca sarhoşlarla çalışınca beni korkutmak için bundan fazlası gerekiyor.
But, you know, having worked with drunks in AE for two years, it takes a little more than that to scare me.
Beni korkutmak için teşebbüste bulunuyorsun, çok zayıf bir teşebbüste, ama işe yaramayacak, ben kolay kolay korkmam.
And it is your attempt, your weak attempt, to try and frighten me, which… It's not gonna work,'cause I don't frighten easily.
Yaşadığım onca şeyden sonra, beni korkutmak için daha fazlası lazım.
It's gonna take a little more than that to scare me after what I have been through.
Şuraya yazıyorum adamım, bunları sen tezgahladıysan ve kuzenin beni korkutmak için bir yerden üzerime atlayıverecekse onu boylu boyuna yere sererim, ona göre.
I swear, man. If you set this up, and your cousin comes jumpin' out, tryin' to scare me, he's gettin' knocked out flat on his ass, man.
Beni korkutmak için.
To scare me.
Results: 6432, Time: 0.0306

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English