Examples of using Beni kurtarmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni kurtarmak zorundasın, Danny!
Sen beni kurtarmak.
Beni kurtarmak istiyormuş.
Anlaşmanın beni kurtarmak olduğunu sanıyordum?
Beni kurtarmak aptalca bir hareketti.
Beni kurtarmak sana kalmadı, Jack.
Mesele beni kurtarmak.
Beni kurtarmak zorundasın.
Sen de beni kurtarmak zorunda değilsin.
Korra olmaz. Beni kurtarmak bir savaş başlatır.
Beni kurtarmak bir savaş başlatır. Korra, hayır.
Korra, hayır. Beni kurtarmak bir savaş başlatır.
Beni kurtarmak yeterli değil miydi?
Neden daima gelip beni kurtarmak zorundasın?
O zamanlar baban… beni kurtarmak için… kurşunun önüne atladı.
Karım gelip beni kurtarmak zorunda kaldı.
Lorna denen kız beni kurtarmak uğruna hapse girdi.- Tamam.
Lorna denen kız beni kurtarmak uğruna hapse girdi.- Tamam.
Lorna denen kız beni kurtarmak uğruna hapse girdi.- Tamam.
Beni kurtarmak zorundalar.