Examples of using Benimle yaşıyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu birazcık karışık ama o benimle yaşıyor.
Oğlum Max benimle yaşıyor.
Bu yüzden benimle yaşıyor.
Bobby yaz başından beri Cornwallda benimle yaşıyor.
Ve şimdi de benimle yaşıyor.
oğlunuz Michael benimle yaşıyor. Ailemle.
Eğer bir kadın benimle yaşıyor olsaydı… bunu bilen ilk kişi ben olmaz mıydım? Öğrenelim bakalım?
Coloradoya taşındı, ve şimdi çıktığım adamda neredeyse benimle yaşıyor, ki bu çok fazla.
Hayır. Ben Leigh Anne Tuohy, oğlunuz Michael benimle yaşıyor.
Anlıyorum ki, benimle yaşamak ve boşanma hikayem sana hiçbir şey öğretmemiş?
Benimle yaşamak usandırıcı mı?
Aslında benimle yaşamak gibi.
Benimle yaşamak bir iştir.
Benimle yaşamak böyle bir şey, değil mi? Pekâlâ.
Benimle yaşamak konusunda ciddi misin?
Dedi ki benimle yaşamak.
Sadece bir hayatımız var. Ve benim yaşama şeklimle bir kez olması yeterli.
Ben yaşamıyorum seni yalancı.
Benim yaşadığımı bile bilmiyor.
Westerostaki insanlar benim yaşadığımı bile bilmiyor.