Examples of using Benzer bir şey in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ya da sevgiye benzer bir şey.
Peynir çiftliğinin yakınlarında bir it dalaşı… Belki metafora benzer bir şey yoktur.
Beyaz çizgileri olsa da siyah, porsuğa benzer bir şey.
Koç biliyorsun ben top ya da ona benzer bir şey oynamıyorum.
Peynir çiftliğinin yakınlarında bir it dalaşı… Belki metafora benzer bir şey yoktur.
Pekala. Elinde kağıt veya ona benzer bir şey var mı?
Irakta bambumuz yok… ama benzer bir şey vardı.
Sahte bir bomba. Bombaya benzer bir şey işte.
Bebek… Bir şeye benzer bir şey çiz.
Gemiye benzer bir şey görmüşsün.
Birden yırtılmış. Doktorları daha önce buna benzer bir şey görmediklerini söyledi.
Biliyorsun, Jaipurdaki sokakta benzer bir şey gördüm.
Bebek…- Bebek patlaması. Bir şeye benzer bir şey çiz.
Amerikada daha önce buna benzer bir şey görülmemişti.
Tom elmaya benzer bir şey yerken bankta oturuyordu.
Tıp tarihinde hiç kimse buna benzer bir şey yapmamıştır.
Beynin duygusal kısmında da benzer bir şey görülüyor.
Aramızda bir şey vardı, aşka benzer bir şey belki.
Rüzgarda dalgalanan, üzerinde kırmızı çiçekler olan perdeye benzer bir şey.
Tıp tarihinde hiç kimse buna benzer bir şey yapmamıştır.